1000₺ Üzeri Alışverişlerinizde Ücretsiz Kargo!
Hesabım
Sepetim
Profesyonel ses dünyasında mimari ve ticari mekânlara odaklanan çözümler söz konusu olduğunda, Bose Professional uzun yıllardır küresel ölçekte referans alınan markalardan biri. Otellerden restoranlara, perakende alanlarından ibadethanelere ve üniversitelere kadar çok çeşitli projede kullanılan Bose Professional sistemleri, özellikle mimariyle uyumlu, tasarımı gözeten ve yüksek performans sunan yapılarıyla öne çıkıyor.
Türkiye’de Bose Professional çözümlerinin sahadaki karşılığı ise Asimetrik üzerinden hayat buluyor. Bose’in global kanal yapısında, profesyonel sistemler için Türkiye’deki yetkili iş ortağı ve distribütör olarak Asimetrik konumlanıyor. Bu iş birliği sayesinde mimari ses projelerinde çalışan mimarlar, sistem tasarımcıları ve entegratörler; Bose Professional’ın ürün portföyüne, proje odaklı teknik destek ve yerel stok avantajıyla birlikte ulaşabiliyor.
Bose Professional, temel odağını “mekânı sesle dönüştürmek” olarak tanımlıyor ve hem estetik hem de teknik beklentilerin yüksek olduğu projelere yönelik çözümler geliştiriyor. Açık tavanlı restoranlar, butik mağazalar, zincir perakende alanları, fitness stüdyoları ve tasarım duyarlılığı yüksek diğer ticari mekânlarda, yalnızca ses kalitesi değil, kullanılan hoparlörlerin mimariyle bütünleşmesi de kritik hale geliyor.
DesignMax ailesi de tam bu noktada, mimari odaklı ticari ses sistemlerinde “görünür ama göze batmayan” çözümler olarak konumlanmış durumda. Tavana gömme, yüzeye montaj ve perdant seçenekleriyle sunulan DesignMax serisi, mimari çizgiyi bozmadan homojen kapsama, anlaşılır ses ve öngörülebilir performans sağlama iddiasını taşıyor. Yeni tanıtılan Bose Professional DesignMax Luna DML88P pendant hoparlör sistemi ise bu yaklaşımı bir adım daha ileri taşıyan, serinin en dikkat çekici üyelerinden biri konumunda.
6 Kasım 2025 tarihinde Boston’da duyurulan Bose Professional DesignMax Luna DML88P, küresel pazara yönelik yeni nesil full-range pendant hoparlör sistemi olarak konumlandırılıyor. Luna’nın kalbinde, markanın patentli Ring Array konfigürasyonu yer alıyor; bu yapı, dairesel bir dizilimle konumlandırılmış sekiz adet 2 inç mid-high sürücüyü, gövdeye entegre 8 inçlik bir woofer ile birleştiriyor. Böylece hoparlör, açık tavanlı ortamlarda dahi harici bir subwoofer gerektirmeyecek kadar derin ve dengeli bir frekans cevabı sunabiliyor. Teknik verilere göre sistem, 40 Hz’e kadar uzanan geniş bir frekans aralığı ve 140° konik kapsama sağlayarak, sahada daha az hoparlörle daha homojen bir ses dağılımı elde etmeye olanak tanıyor.
Luna’nın tasarımında hedeflenen nokta, “odayı dolduran ama mekânı boğmayan” bir ses deneyimi. Ring Array mimarisi, kapsama alanı içinde “sıcak bölge” ve “ölü nokta” oluşma riskini azaltırken, yüksek konuşma anlaşılırlığı ve müzikte net detayların korunmasını sağlıyor. Bose Professional, Luna’nın bu performans seviyesiyle geleneksel pendant + subwoofer kombinasyonunu tek bir gövdede topladığını ve bunu yaparken hem bütçe hem de tasarım açısından avantaj yarattığını vurguluyor. Ürün, InfoComm 2025’te AV Technology tarafından “Best of Show” ödülüne layık görülerek, segmentinde dikkat çeken bir çözüm olduğunu daha lansman aşamasında kanıtlamış durumda.
DesignMax Luna DML88P, özellikle açık tavanlı ve mimari açıdan görünürlüğün yüksek olduğu ticari alanlar için tasarlanmış. Perakende mağazaları, restoranlar, kafeler, bira fabrikaları, fitness stüdyoları ve benzeri tasarım odaklı mekânlarda; hem arka plan müziği hem de duyuru / anons senaryolarında kullanılmak üzere optimize edilmiş bir yapı sunuyor.
Kurulum tarafında Luna, tek noktalı veya iki noktalı askı seçeneklerini destekleyen mekanizması, sade gövde formu ve gizlenmiş kablo güzergâhıyla, tavandan aşağı sarkan bir tasarım objesi gibi davranıyor. Beyaz ve siyah renk seçenekleri ile gövde ve ızgara yüzeylerinin boyanabilir olması, mimarların ve iç mekân tasarımcılarının hoparlörü genel tasarım diline entegre etmesini kolaylaştırıyor. Geniş kapsama açısı sayesinde, belirli büyüklükteki alanlarda ihtiyaç duyulan hoparlör sayısının azalması da hem estetik açıdan daha sade tavan çözümleri hem de proje maliyetlerinde avantaj anlamına geliyor.
Elektriksel tarafta, 70/100V hat sistemlerine uygun trafolu yapısı ve düşük empedans (8 Ω) modunda çalışma imkânı, Luna’yı hem büyük ölçekli ticari projelere hem de daha özel butik uygulamalara esnek biçimde adapte edilebilir kılıyor. Bose Professional amplifikatör ve işlemcileriyle uyumlu çalışacak şekilde tasarlanan ürün, markanın bütüncül sistem yaklaşımı içinde konumlanarak, projelerde uçtan uca Bose ekosistemi kurulmasına imkân tanıyor.
DesignMax Luna DML88P, Bose Professional’ın mimari odaklı ses çözümleri stratejisinin güncel ve çarpıcı bir örneği olarak öne çıkıyor. Ring Array tabanlı sürücü mimarisi, 40 Hz’e uzanan frekans cevabı, geniş kapsama açısı, tek gövdede subwoofer ihtiyacını ortadan kaldıran tasarımı ve modern görünümüyle Luna, açık tavanlı ticari mekânlarda sesin gerçekten “mekânın parçası” haline geldiği bir çözüm sunuyor.
Türkiye’de Bose Professional ürünlerinin yetkili distribütörü olan Asimetrik, DesignMax Luna serisini profesyonel pazara tanıtarak, mimari ses projelerinde çalışan tüm paydaşlara bu yeni nesil pendant hoparlör seçeneğini sunuyor.
Profesyonel ses dünyasında mimari ve ticari mekânlara odaklanan çözümler söz konusu olduğunda, Bose Professional uzun yıllardır küresel ölçekte referans alınan markalardan biri. Otellerden restoranlara, perakende alanlarından ibadethanelere ve üniversitelere kadar çok çeşitli projede kullanılan Bose Professional sistemleri, özellikle mimariyle uyumlu, tasarımı gözeten ve yüksek performans sunan yapılarıyla öne çıkıyor.
Solid State Logic, yani SSL, 1969’dan beri profesyonel ses dünyasının en ikonik markalarından biri. İngiltere merkezli şirket; büyük format stüdyo miks masaları, sinyal işleyiciler ve bugün artık kişisel stüdyolara kadar inen yaratıcı araçlar üretiyor. Özellikle 4000 ve 9000 serisi analog konsollar, sayısız hit albümün arkasındaki “imza sound”un önemli bir parçası.
60’ların sonu ve 70’lerin başı, rock müziğin sınırlarını zorladığı, deneysel seslerin yükseldiği bir dönemdi. Bu ortamda İngiliz progresif rock grubu Pink Floyd, yalnızca bir müzik grubu olmaktan öteye geçti; atmosfer, sahne, görüntü ve sesin bir bütün hâline gelebileceğini gösterdi. Grup, Syd Barrett’ın ayrılmasından sonra yeni yönelimler benimsedi; özellikle albümleri Meddle ve sonrasında The Dark Side of the Moon, müzik tarihinin mihenk taşlarından oldu. Pink Floyd’un yaratıcı süreci yalnızca enstrümanların ötesine geçerek, sahne sunumundan görselliğe, kayıt tekniğinden sinemaya kadar uzandı.
Cumhuriyet’in kurucu lideri 1930’ların ikinci yarısında, sağlığı giderek zorlaşsa da ülkenin ritmini belirlemeye devam etti. Bugün 10 Kasım’da, kalıplaşmış cümlelere sığınmadan, 1935-1938 arasında nelerin değiştiğini; neleri bitirdiğini, neleri başlattığını ve hangilerinin ömrü yetmediği için yarım kaldığını hatırlayalım.
Cumhuriyet Bayramı, 29 Ekim 1923 tarihinde TBMM’nin Türkiye’nin yönetim biçimini cumhuriyet olarak ilan ettiği ve Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk Cumhurbaşkanı seçildiği tarihi işaret eder. Bu karar, “egemenlik kime aittir?” sorusunu tartışmaya yer bırakmadan millete bağladı. 1925’ten beri 29 Ekim resmî bayramdır; her yıl bir takvim yaprağı değil, ortak bir hafıza tazelenir.
Işıklar kısılır, sahnenin üzerinde ince bir sis dolaşır ve bir an sonra yıllardır görmediğimiz bir efsane karşımızdadır. Alkışlar yükselirken herkes aynı soruyu düşünür: “Bu nasıl mümkün?” Hologram konserler, nostaljiyi güncel teknolojiyle bir araya getirerek tam da bu duyguyu hedefliyor: sahiciye çok yakın bir sahne varlığı, üstüne sinema kalitesinde hikâye anlatımı.
Ses kartı (audio interface), mikrofon/enstrümanlardan gelen analog sinyali dijitale; bilgisayardan çıkan dijital sinyali de analoga çeviren merkez birimdir. Kayıt kalitesini artırır, uygun bağlantıları sağlar ve izleme (monitoring) akışını stabil tutar.
Ruh sağlığı, görünmez yaralarımızın sesi; insan olmanın temel bir parçasıdır. Her yıl 10 Ekim’de kutlanan Dünya Ruh Sağlığı Günü, bu görünmez alanı görünür kılmak, farkındalık yaratmak ve sessiz mücadelelere ışık tutmak için düzenlenir. Zihinsel sağlık, fiziksel sağlık kadar hayati bir unsurdur; çünkü duygularımızı, düşüncelerimizi ve davranışlarımızı şekillendirir. Ancak çoğu zaman “görünmediği” için ihmal edilir. Bu özel gün, işte tam da o sessizliği kırmak için var.
