1000₺ Üzeri Alışverişlerinizde Ücretsiz Kargo!
Hesabım
Sepetim
Bu hafta sizlerle beraber, bir DAW programı kullanıyorsak ya da kullanacaksak bu konuyla alakalı temel terimleri açıklayarak sizlere daha fazla yardımcı olmayı hedefliyoruz.
Aslında bakarsanız programcılığın özünde algoritma bildiğiniz takdirde istediğiniz herhangi bir programlama dilini hızlı bir şekilde öğrenebilirsiniz. Bu durum tamamen DAW programları içinde geçerli. Siz herhangi bir DAW programına hakimseniz eğer ya da belirli terimleri biliyorsanız bu konu sizin için oldukça kolay olacaktır.
İlk öğrenilecek şey her DAW programında olduğu gibi yeni bir kanal açmak olacaktır. Bu kanallar Midi, Ses, Mono veya Stereo birçok şekilde açılabilir. Burada önemli olan püf nokta ise ses kartımızın ayarlarını yaptıktan sonra bu kanalları açabilmemiz olacaktır. Öncesinde mutlaka ses kartımızın ayarlarını kontrol etmemiz gerekmekte.
Kayıt yapma tuşlarının yeri her DAW programında farklılık gösterebilir. Bu tuşlar üzerinde yer alan kayıt alma, durdurma ve oynatma gibi seçenekler sayesinde projeniz üzerinde oldukça etkili ve kolaylık sağlayacaktır. Bu yüzden öncelikle kayıt yapma tuşlarının yer aldığı bölümü ve fonksiyonlarını öğrenmemiz çok önemli.
Projenizi tamamladınız ve sıra miks işlemine geldi. Kaydettiğiniz kanallar üzerinde bas ya da diğer efektler ile oynayarak bu işlemi öğrenebilirsiniz. Ses kanalları üzerinde düzenleme yapmanız öğrenmenin başlıca yoludur. Tabii bu noktada kullandığınız referans kulaklık ya da referans monitör çok önemli bir etken olacaktır.
Kayıtlarını yaptıktan sonra metronomdan önce veya sonrasına ait çeşitli sarkmalar ya da uzamalar olabilir. Bu durum doğal olarak müziğiniz içerisinde tempo bozukluğuna kadar gidebilir. İşte Quantization sayesinde kaydettiğimiz notaları barlar üzerinde düzgünce yerleştirebilir ve bu sayede daha doğru bir müzik ortaya çıkar.
Her şeyi tamamladıktan sonra bir noktadan sonra kesinlikle otomasyon işlemine ihtiyaç duyacağız. Birçok programda, klavyemiz üzerinde bulunan A harfine basarak otomasyon menüsünü görüntüleyebiliriz. Bu işlem efektler üzerinde ve kanal seslerinde sıkça kullandığımız bir işlemdir bu yüzden otomasyonu öğrenmemizde fayda var.
Her programda olduğu gibi DAW programlar içerisinde kısayollar vardır. Bu kısayolları öğrenerek işlemlerinizi oldukça hızlandırabilirsiniz ve projeleriniz üzerinde daha efektif bir şekilde çalışabilirsiniz.
Profesyonel ses dünyasında mimari ve ticari mekânlara odaklanan çözümler söz konusu olduğunda, Bose Professional uzun yıllardır küresel ölçekte referans alınan markalardan biri. Otellerden restoranlara, perakende alanlarından ibadethanelere ve üniversitelere kadar çok çeşitli projede kullanılan Bose Professional sistemleri, özellikle mimariyle uyumlu, tasarımı gözeten ve yüksek performans sunan yapılarıyla öne çıkıyor.
Solid State Logic, yani SSL, 1969’dan beri profesyonel ses dünyasının en ikonik markalarından biri. İngiltere merkezli şirket; büyük format stüdyo miks masaları, sinyal işleyiciler ve bugün artık kişisel stüdyolara kadar inen yaratıcı araçlar üretiyor. Özellikle 4000 ve 9000 serisi analog konsollar, sayısız hit albümün arkasındaki “imza sound”un önemli bir parçası.
60’ların sonu ve 70’lerin başı, rock müziğin sınırlarını zorladığı, deneysel seslerin yükseldiği bir dönemdi. Bu ortamda İngiliz progresif rock grubu Pink Floyd, yalnızca bir müzik grubu olmaktan öteye geçti; atmosfer, sahne, görüntü ve sesin bir bütün hâline gelebileceğini gösterdi. Grup, Syd Barrett’ın ayrılmasından sonra yeni yönelimler benimsedi; özellikle albümleri Meddle ve sonrasında The Dark Side of the Moon, müzik tarihinin mihenk taşlarından oldu. Pink Floyd’un yaratıcı süreci yalnızca enstrümanların ötesine geçerek, sahne sunumundan görselliğe, kayıt tekniğinden sinemaya kadar uzandı.
Cumhuriyet’in kurucu lideri 1930’ların ikinci yarısında, sağlığı giderek zorlaşsa da ülkenin ritmini belirlemeye devam etti. Bugün 10 Kasım’da, kalıplaşmış cümlelere sığınmadan, 1935-1938 arasında nelerin değiştiğini; neleri bitirdiğini, neleri başlattığını ve hangilerinin ömrü yetmediği için yarım kaldığını hatırlayalım.
Cumhuriyet Bayramı, 29 Ekim 1923 tarihinde TBMM’nin Türkiye’nin yönetim biçimini cumhuriyet olarak ilan ettiği ve Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk Cumhurbaşkanı seçildiği tarihi işaret eder. Bu karar, “egemenlik kime aittir?” sorusunu tartışmaya yer bırakmadan millete bağladı. 1925’ten beri 29 Ekim resmî bayramdır; her yıl bir takvim yaprağı değil, ortak bir hafıza tazelenir.
Işıklar kısılır, sahnenin üzerinde ince bir sis dolaşır ve bir an sonra yıllardır görmediğimiz bir efsane karşımızdadır. Alkışlar yükselirken herkes aynı soruyu düşünür: “Bu nasıl mümkün?” Hologram konserler, nostaljiyi güncel teknolojiyle bir araya getirerek tam da bu duyguyu hedefliyor: sahiciye çok yakın bir sahne varlığı, üstüne sinema kalitesinde hikâye anlatımı.
Ses kartı (audio interface), mikrofon/enstrümanlardan gelen analog sinyali dijitale; bilgisayardan çıkan dijital sinyali de analoga çeviren merkez birimdir. Kayıt kalitesini artırır, uygun bağlantıları sağlar ve izleme (monitoring) akışını stabil tutar.
Ruh sağlığı, görünmez yaralarımızın sesi; insan olmanın temel bir parçasıdır. Her yıl 10 Ekim’de kutlanan Dünya Ruh Sağlığı Günü, bu görünmez alanı görünür kılmak, farkındalık yaratmak ve sessiz mücadelelere ışık tutmak için düzenlenir. Zihinsel sağlık, fiziksel sağlık kadar hayati bir unsurdur; çünkü duygularımızı, düşüncelerimizi ve davranışlarımızı şekillendirir. Ancak çoğu zaman “görünmediği” için ihmal edilir. Bu özel gün, işte tam da o sessizliği kırmak için var.
