Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Sepetim
Gürültü Engelleme Teknolojisi: Aktif ve Pasif ANC Rehberi
17.02.2025

Gürültü Engelleme Teknolojisi: Aktif ve Pasif ANC Rehberi

Günümüzde, gürültü engelleme teknolojisi, özellikle kulaklık kullanıcıları için büyük bir önem taşımaktadır. Gürültü engelleme sistemleri, kullanıcıya daha iyi bir ses deneyimi sunarken dış sesleri izole etmeye yardımcı olur. Bu yazıda, aktif ve pasif gürültü engelleme teknolojilerinin nasıl çalıştığını, avantajlarını ve dezavantajlarını inceleyeceğiz.

 

Gürültü Engelleme Teknolojisi Nedir? 

 

Gürültü engelleme teknolojisi, dış ortamdan gelen istenmeyen sesleri azaltmak veya tamamen yok etmek için kullanılan bir tekniktir. Temelde iki farklı yöntemle uygulanır:

 

Pasif Gürültü Engelleme: Fiziksel bariyerler kullanarak dış sesi engeller.

 

Aktif Gürültü Engelleme (ANC): Mikrofonlar ve ters ses dalgaları kullanarak gürültüyü bastırır.

 

Bu iki yöntemin birleşimi, en iyi ses izolasyonunu sağlamak için birçok modern kulaklıkta kullanılmaktadır.

 

Aktif Gürültü Engelleme (ANC) Nasıl Çalışır? 

 

Aktif gürültü engelleme (ANC), dış ortam seslerini algılayarak onları aktif olarak bastıran bir teknolojidir. Çalışma prensibi şu şekildedir:

 

Mikrofonlar Dış Gürültüyü Algılar: Kulaklık üzerindeki mikrofonlar çevredeki sesleri toplar.

 

Ters Ses Dalgası Üretilir: Dahili işlemci, algılanan gürültüye ters fazda bir ses dalgası oluşturur.

 

Sesler Birbirini Yok Eder: Ters dalgalar, gürültüyü etkili bir şekilde ortadan kaldırarak daha temiz bir ses sunar.

 

Bu teknoloji özellikle uçak, tren gibi gürültülü ortamlarda oldukça etkilidir.

 

Pasif Gürültü Engelleme Nasıl Çalışır?

 

Pasif gürültü engelleme (PNC), tamamen fiziksel yöntemlerle dış sesleri bloke etmeye dayanır. Bu yöntemde kulaklıklar, özel malzemeler ve tasarım teknikleri ile dış ortamdan gelen sesleri azaltır.

 

Kulak Yastıkları ve Köpük Malzemeler: Yoğun köpük ve yumuşak pedler sesin içeri girmesini önler.

 

Kulak Üstü (Over-Ear) ve Kulak İçi (In-Ear) Tasarımlar: Kulak yapısına tam oturan kulaklıklar daha etkili bir izolasyon sağlar.

 

Kapalı Arka Tasarım: Açık tasarımlara kıyasla sesin dışarıya sızmasını engeller.

 

Pasif gürültü engelleme, ANC gibi elektronik bileşenlere ihtiyaç duymadığı için batarya tüketimi gerektirmez.

 

ANC ve Pasif Gürültü Engellemenin Avantajları ve Dezavantajları 

 

Her iki teknoloji de farklı kullanım senaryolarında avantaj ve dezavantajlara sahiptir. İşte detaylı karşılaştırma;

 

Aktif Gürültü Engelleme (ANC)

 

Avantajları:

 

  • Çevresel gürültüyü daha iyi bastırır.

 

  • Uçak, otobüs gibi gürültülü ortamlarda idealdir.

 

  • Daha iyi ses deneyimi sunar.

 

Dezavantajları:

 

  • Batarya tüketimi yüksektir.

 

  • Bazı düşük kaliteli ANC kulaklıklar hışırtı sesi üretebilir.

 

  • Pasif izolasyona sahip olmayan kulaklıklarda yeterince etkili olmayabilir.

 

Pasif Gürültü Engelleme (PNC) 

 

Avantajları:

 

  • Batarya tüketimi gerektirmez.

 

  • Doğal bir izolasyon sunar.

 

  • ANC teknolojisine göre daha uygun fiyatlıdır.

 

Dezavantajları:

 

  • Dış gürültüleri tamamen yok edemez.

 

  • Yüksek frekanstaki sesleri engellemede sınırlıdır.

 

  • Uzun süreli kullanımda kulaklarda baskı yapabilir.

 

Gürültü Engelleme Kulaklık Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler 

 

Gürültü engelleme özellikli bir kulaklık satın alırken şu faktörleri göz önünde bulundurmalısınız;

 

Kullanım Amacı: Sık seyahat edenler için ANC kulaklıklar, ofis veya ev kullanımı için pasif izolasyonlu modeller daha uygundur.

 

Pil Ömrü: ANC kulaklıklarda batarya süresi uzun olmalıdır.

 

Konfor: Uzun süreli kullanım için hafif ve ergonomik tasarımlar tercih edilmelidir.

 

Bağlantı Türü: Kablosuz veya kablolu modeller arasındaki farkları değerlendirin.

 

Her iki gürültü engelleme türü de farklı ihtiyaçlara hitap eder. Hangi teknolojinin sizin için en uygun olduğuna karar vermek için kullanım amacınızı ve bütçenizi göz önünde bulundurmalısınız.

Blog Son Eklenenler
21 Haziran: Yılın En Uzun Günü, Müzik Günü ve Yoga Günü
21 Haziran: Yılın En Uzun Günü, Müzik Günü ve Yoga Günü

21 Haziran, Kuzey Yarımküre’de yaz gündönümünün yaşandığı ve yılın en uzun gündüz süresine sahip olduğu tarihtir. Bu özel gün, Dünya’nın eksen eğikliğinden kaynaklanır. Güneş ışınları Yengeç Dönencesi’ne dik açıyla geldiğinden, Kuzey Yarımküre’de güneş en erken doğar ve en geç batar. Bu da doğa tutkunları, kampçılar ve açık hava etkinlikleri planlayanlar için adeta bir armağandır. Aynı zamanda tarım, astronomi ve takvim sistemleri açısından binlerce yıldır kutlanan, kutsal kabul edilen bu tarih, günümüzde de birçok kültürde festivaller ve kutlamalarla anılmaktadır.

Devamını Oku
20.06.2025
Müzik Tarihinde Dönüm Noktaları: Nostaljik Bir Bakış
Müzik Tarihinde Dönüm Noktaları: Nostaljik Bir Bakış

Müzik, insanlık tarihinin en eski ve evrensel ifade biçimlerinden biridir. Taş devrindeki ritüellerden modern dijital prodüksiyonlara kadar geçen binlerce yılda, sesin ve müziğin evrimi; kültürel, teknolojik ve estetik dönüşümlerle şekillendi. Bu yazı, müzik tarihinde önemli kilometre taşlarını, bunların ortaya çıkardığı yenilikleri ve müzik dünyasına yön veren sanatçıları dönemsel olarak ele alacaktır.

Devamını Oku
20.06.2025
Bateri Dünyasına Yolculuk: Ritmin Tarihi, Teknikleri ve Efsanevi İsimlerin İzinde
Bateri Dünyasına Yolculuk: Ritmin Tarihi, Teknikleri ve Efsanevi İsimlerin İzinde

Bateri; trampet (snare), bas davul (kick), tom-tom’lar, ziller (hi-hat, crash, ride) ve kimi zaman ek perküsyonlardan oluşan çok parçalı bir vurmalı çalgı setidir. Fikir, farklı davulları tek bir müzisyenin ayak pedalları ve iki bagetle çalabilmesine dayanır. “One-man band” yaklaşımı, 19. yüzyıl sonlarında salon orkestralarından caz kulüplerine uzanan evrimle bugünkü modern seti doğurdu.

Devamını Oku
05.06.2025
Ustalık Gerektiren Nadir Enstrümanlar: Keşfedilmemiş Akustik Hazineler
Ustalık Gerektiren Nadir Enstrümanlar: Keşfedilmemiş Akustik Hazineler

Müzik tarihi, insanlığın sesi şekillendirme merakının öyküsüdür. Mağara duvarlarına vuran çakmaktaşından 21. yüzyıl stüdyo sentezleyicilerine kadar her enstrüman, dönemin kültürüyle yoğrulmuş birer ses heykelidir. Bu yazıda ilk olarak enstrümanların nasıl ortaya çıktığına ve üretildiğine kısaca değinecek, ardından temel türleri gözden geçirip dünyada en çok ve en az çalınan örnekleri inceleyeceğiz. Son bölümdeyse, ustalık isteyen sekiz “keşfedilmemiş akustik hazine”ye yakından bakacağız.

Devamını Oku
30.05.2025
Efsanevi Besteciler ve Virtüözler: Klasik Müziğin Zirvesindeki Sanatçılar
Efsanevi Besteciler ve Virtüözler: Klasik Müziğin Zirvesindeki Sanatçılar

Klasik müzik, yüzyıllar boyunca insanlığın duygularını dillendiren evrensel bir dil oldu. Katedral korolarından modern konser salonlarına uzanan bu büyülü serüven, çağların dehasını ve tutkusunu notalara işlemiş bestecilerin izleriyle dolu. Gelin, geçmişten günümüze uzanan bu yolculukta “ilk”lerden “zirve”lere, efsanevi isimlerin hikâyelerini birlikte keşfedelim.

Devamını Oku
23.05.2025
Yenilikçi Hoparlörler: Ev ve Stüdyoda Ses Performansının Geleceği
Yenilikçi Hoparlörler: Ev ve Stüdyoda Ses Performansının Geleceği

Günümüzde ses deneyimi, yalnızca sesin duyulmasından çok daha fazlasını ifade ediyor. Hem ev hem de stüdyo ortamlarında, müziğin inceliklerini, derin baslarını ve net tizleri eksiksiz yakalayabilmek, tutkunun ve profesyonelliğin önemli bir parçası haline geldi. Bu yazıda; hoparlörlerin çalışma prensibinden, türlerine, önde gelen markaların nerelerde ne amaçla kullanıldığına ve gelecekte bizi nelerin beklediğine kadar geniş bir perspektifle “sesin geleceği”ni ele alacağız.

Devamını Oku
16.05.2025
Canlı Performansın Güvencesi: Sennheiser Sahne ve Stüdyo Çözümleriyle Profesyonellik
Canlı Performansın Güvencesi: Sennheiser Sahne ve Stüdyo Çözümleriyle Profesyonellik

Canlı performansın kökenleri, antik Yunan’da inşa edilen büyük açık hava tiyatrolarına kadar uzanır. M.Ö. 5. yüzyılda Epidauros gibi amfi tiyatrolarda, mimari akustik sayesinde binlerce izleyici oyun sesini net duyabiliyordu. Orta Çağ’da dinsel litürjiler ve meydan vaazları, sahne prodüksiyonlarının öncüsü olurken, Rönesans’la birlikte İtalya’da Opera’nın doğuşu, canlı müzikle dramatik anlatıyı bir araya getirdi. İlk operalar; küçük salonlarda, canlı orkestra eşliğinde, duyguyu perdedeki pesta dönüştürerek seyirciyi büyüledi. Cihazlar yoktu; mimarinin ve sanatçının ses kullanımı, tüm yükü omuzlarında taşıyordu.

Devamını Oku
08.05.2025
Ses Kartlarının Evrimi: Müzik Prodüksiyon Deneyiminizi Geliştirin
Ses Kartlarının Evrimi: Müzik Prodüksiyon Deneyiminizi Geliştirin

Müzik prodüksiyonuna adım atarken, en temel yapı taşlarından biri doğru ses kartını seçmektir. Peki “ses kartı” tam olarak ne işe yarar, nereden geldi ve bugün geldiğimiz noktada hangi markalar öne çıkıyor? Gelin, bu soruları cevaplayalım.

Devamını Oku
02.05.2025