Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Sepetim
Midi Klavye Nedir ve Nasıl Kullanılır?
30.05.2020

Midi Klavye Nedir ve Nasıl Kullanılır?

Ev stüdyolarının da vazgeçilmezi haline gelen, müzik üreten kişilerin hayatını

kolaylaştırmasının yanı sıra yaratıcılıklarını da destekleyen MIDI klavyeler hakkında

hazırladığımız bu yazımızda “Midi klavye nedir?”, “Nasıl Kullanılır?” gibi önemli soruların

yanıtlarını bulabilirsiniz. Ancak öncelikle MIDI konusuna açıklık getirmek istiyoruz.

 

MIDI (Müzik Enstrümanı Dijital Arayüzü) Nedir?

Tam açılımı Musical Instrument Digital Interface olan MIDI, en basit tanımıyla müzik aletlerinin

birbiriyle haberleşmesini sağlan bir protokol olarak açıklanabilir. Bu protokol birçok kişisel

bilgisayarlarda kullanılan ses kartlarının üreticileri tarafından desteklenen dijital

synthesizer’larda (birleştirici) müzik çalmak, kaydetmek ve kaydedilen müziği değiştirmek için

tasarlanmıştır.

 

Başlangıçta bir klavyeyi bir diğeri ile kontrol etmek için tasarlanmış olup kişisel bilgisayar

kullanıcıları tarafından hızla benimsenmiştir. Müzik sesini doğrudan temsil edip barındırmak

yerine MIDI’ler müziğin nasıl üretildiği hakkında bilgi sinyalleri aktarırlar. Farklı enstrümanlarla

iletişime geçer, bilgisayarda kayıtlı sanal enstrümanların hangisine istenirse aldığı sinyalleri o

enstrümanın sesine dönüştürebilir. Midi arayüzü kullanarak standart bir klavye ile müzik

yaratılabilir.

 

Müzik enstrümanı dijital arayüzü yani MIDI ile ilgili kısa bir giriş yaptıktan sonra asıl konumuz

olan Midi klavyeler hakkında açıklamalara başlayabiliriz.

 

Midi Klavye Nedir?

Midi klavye, kontrol klavyesi olarak da adlandırılır. Midi klavye sayesinde bilgisayarınızda

bulunan ve midi uyumlu olan tüm sesleri ve programları kontrol edebilirsiniz. Midi klavyeler

üzerinde bulunan düğmeler ve tuşlar aracılığı ile o an çalınan müziğin karakterini oluşturan

tüm parametrelerde değişiklik yapabilirsiniz. Bir beste yaptınız diyelim, onun tüm verilerini

arayüzde görüntüleyebilir, midi klavye ile var olan tüm parametreleri farklılaştırabilirsiniz.

Slow bir müziği hızlandırabilir, hızlı bir müziği yavaşlatabilir, notaların sürelerini değiştirerek

var olan eserden bambaşka bir eser ortaya çıkarabilirsiniz. Üstelik Midi klavye kullanarak

yapabilecekleriniz bununla da sınırlı değildir.

 

Midi protokolü normalde 0’dan 120’ye dek rakamlardan oluşur ve bu rakamların ne anlama

geldiği tüm enstrümanlarda aynıdır. Yine de farklı markalar tarafından üretilen midi klavyeler

ek özelliklerle donatılmış olabilir. Midi klavyeler farklı boyutlarda ve farklı özellik setlerine

sahip şekilde üretilir. Temel modellerde yalnızca tuşlar bulunurken bazı modellerde

birleştirme ve müzik yazılımında görüntülenebilen sanal kontrolleri değiştirmek için

kullanılabilen düğmeler bulunur. Bu nedenle müziğin ritminin ya da akışının değiştirilmesi

haricinde araya efektler katılması da bu sinyal gönderici sayesinde mümkün olur.

 

Genellikle bilgisayara USB ile bağlanan midi klavyeler piyano tarzı klavyelerdir. Ancak tek

bağlantı seçeneği USB değildir. MIDI klavye kabloları ses kartına da bağlanabilir. Bu durumda

kalite ile doğru orantılı olarak müziğin de kalitesi yükselecektir. Midi klavyeler sahip olduğu

sinyalleri müzik yazılımına göndererek çalışırlar. Örneğin bilgisayarına sanal bir piyano VSTİ

kurulu olduğunda MIDI klavyeler aracılığı ile gerçek piyano sesleri alabilirsiniz.

 

Midi Klavye Nasıl Kullanılır?

Stüdyo kayıt sürecinin vazgeçilmezi olarak nitelendirilen midi klavyeler kullanılmadan önce

bilgisayara bağlanmalıdır. Midi klavyenin özelliğine ve ses kartına sahip olunup olunmadığına

göre bu işlem USB aracılığı ile ya da midi kablolarının ses kartına bağlanması ile

gerçekleştirilir.

 

USB bağlantısı kurulurken Midi klavyenin sürücü yazılımı gerekliyse, indirilmelidir. Daha sonra

USB takılmalı ve DAW yapılandırılmalıdır. DAW yapılandırması her Midi klavye için farklı

olabilir. Ürünlerin kullanım kılavuzunda hangi DAW için nasıl bir işlem yapılacağı hakkında bilgi

bulunur.

 

Kurulum tamamlandıktan sonra midi klavyeler kullanılmaya başlanabilir. Bu noktada önemli

olan her klavyenin kendine has özellikleri olabileceğini bilmek ve ürünle yapılabilecekler

hakkında tüm bilgilere sahip olup en verimli şekilde kullanabilmektir.

 

Midi Klavye Kullanmanın Avantajları

 

1. Midi Klavyeler Komplike Değildir

Spesifik bir bilgi ve deneyim gerektiren cihazlardan farklı olarak midi klavyeler basit bir şekilde

kullanılabilir. Bağlantısı da kolaydır DAW yapılandırması da. Çoğunlukla bir USB kablo ile basit

bir şekilde bilgisayarla bağlantısı kurulur. Birçok kişi için Midi klavyelerinin kullanımı piyano

çalmaya benzer. Ayrım ise midi klavyede ses yerine sinyallerin gönderilmesidir. Hem iyi ve

farklı müzik yapma imkanı sunar hem de piyanoya benzemesi nedeniyle müzik bilgisinin

gelişiminde rol oynar.

 

2. Midi Klavyeler ile Mükemmel Melodiler Yaratılabilir

Bir şarkı bestelemek, şiir için fon müziği yaratmak ya da tamamen eğlencesine ortaya bir

müzik çıkarmak olduğunda amaç, midi klavyeler ile mükemmel melodiler yaratılabilir. Üstelik

en iyi melodilerde en etkili ses kalitesine de erişilmesini sağlar. Bu özelliği nedeniyle rekabetin

yoğun olduğu müzik endüstrisinde profesyonel hizmet alabilecek durumda olmayan ancak

yaratıcılığına güvenen kişilerin de şansını arttırmasına yardımcı olur.

 

3. Midi Klavyeler ile Müzik Yapmanın Zorluklarını Aşarsınız

Midi klavye sahibi olmak günümüzde tercihten çok bir zorunluluk haline gelmiştir. Standart

klavyeler ve Mouselar kullanılarak müzik yapmanın zorluğu da midi klavyeler sayesinde fark

edilebilmiştir. Geleneksel klavyeler ve bilgisayar faresi kullanıldığında da midi klavyeler ile elde

edilen doğal sonuçlara ulaşmak da zor ve zahmetli olacaktır. Amaca yönelik tercih edilen bir

midi klavye sayesinde müziğin akışına kapılmak ve yeni eserler ortaya çıkarmak her

zamankinden kolay olacaktır.

Blog Son Eklenenler
Ekipmanınızın Kalkanı: Decksaver Polikarbonat Koruma
Ekipmanınızın Kalkanı: Decksaver Polikarbonat Koruma

Müzik prodüksiyonunda veya sahne performanslarında kullanılan ekipmanlar; mikserler, MIDI klavyeler, DJ kontrol üniteleri ve ses kartları gibi cihazlar, yüksek teknolojileri ve hassas yapılarıyla öne çıkar. Ancak bu profesyonel araçlar, dış etkenlere karşı oldukça savunmasızdır.

Devamını Oku
04.07.2025
21 Haziran: Yılın En Uzun Günü, Müzik Günü ve Yoga Günü
21 Haziran: Yılın En Uzun Günü, Müzik Günü ve Yoga Günü

21 Haziran, Kuzey Yarımküre’de yaz gündönümünün yaşandığı ve yılın en uzun gündüz süresine sahip olduğu tarihtir. Bu özel gün, Dünya’nın eksen eğikliğinden kaynaklanır. Güneş ışınları Yengeç Dönencesi’ne dik açıyla geldiğinden, Kuzey Yarımküre’de güneş en erken doğar ve en geç batar. Bu da doğa tutkunları, kampçılar ve açık hava etkinlikleri planlayanlar için adeta bir armağandır. Aynı zamanda tarım, astronomi ve takvim sistemleri açısından binlerce yıldır kutlanan, kutsal kabul edilen bu tarih, günümüzde de birçok kültürde festivaller ve kutlamalarla anılmaktadır.

Devamını Oku
20.06.2025
Müzik Tarihinde Dönüm Noktaları: Nostaljik Bir Bakış
Müzik Tarihinde Dönüm Noktaları: Nostaljik Bir Bakış

Müzik, insanlık tarihinin en eski ve evrensel ifade biçimlerinden biridir. Taş devrindeki ritüellerden modern dijital prodüksiyonlara kadar geçen binlerce yılda, sesin ve müziğin evrimi; kültürel, teknolojik ve estetik dönüşümlerle şekillendi. Bu yazı, müzik tarihinde önemli kilometre taşlarını, bunların ortaya çıkardığı yenilikleri ve müzik dünyasına yön veren sanatçıları dönemsel olarak ele alacaktır.

Devamını Oku
20.06.2025
Bateri Dünyasına Yolculuk: Ritmin Tarihi, Teknikleri ve Efsanevi İsimlerin İzinde
Bateri Dünyasına Yolculuk: Ritmin Tarihi, Teknikleri ve Efsanevi İsimlerin İzinde

Bateri; trampet (snare), bas davul (kick), tom-tom’lar, ziller (hi-hat, crash, ride) ve kimi zaman ek perküsyonlardan oluşan çok parçalı bir vurmalı çalgı setidir. Fikir, farklı davulları tek bir müzisyenin ayak pedalları ve iki bagetle çalabilmesine dayanır. “One-man band” yaklaşımı, 19. yüzyıl sonlarında salon orkestralarından caz kulüplerine uzanan evrimle bugünkü modern seti doğurdu.

Devamını Oku
05.06.2025
Ustalık Gerektiren Nadir Enstrümanlar: Keşfedilmemiş Akustik Hazineler
Ustalık Gerektiren Nadir Enstrümanlar: Keşfedilmemiş Akustik Hazineler

Müzik tarihi, insanlığın sesi şekillendirme merakının öyküsüdür. Mağara duvarlarına vuran çakmaktaşından 21. yüzyıl stüdyo sentezleyicilerine kadar her enstrüman, dönemin kültürüyle yoğrulmuş birer ses heykelidir. Bu yazıda ilk olarak enstrümanların nasıl ortaya çıktığına ve üretildiğine kısaca değinecek, ardından temel türleri gözden geçirip dünyada en çok ve en az çalınan örnekleri inceleyeceğiz. Son bölümdeyse, ustalık isteyen sekiz “keşfedilmemiş akustik hazine”ye yakından bakacağız.

Devamını Oku
30.05.2025
Efsanevi Besteciler ve Virtüözler: Klasik Müziğin Zirvesindeki Sanatçılar
Efsanevi Besteciler ve Virtüözler: Klasik Müziğin Zirvesindeki Sanatçılar

Klasik müzik, yüzyıllar boyunca insanlığın duygularını dillendiren evrensel bir dil oldu. Katedral korolarından modern konser salonlarına uzanan bu büyülü serüven, çağların dehasını ve tutkusunu notalara işlemiş bestecilerin izleriyle dolu. Gelin, geçmişten günümüze uzanan bu yolculukta “ilk”lerden “zirve”lere, efsanevi isimlerin hikâyelerini birlikte keşfedelim.

Devamını Oku
23.05.2025
Yenilikçi Hoparlörler: Ev ve Stüdyoda Ses Performansının Geleceği
Yenilikçi Hoparlörler: Ev ve Stüdyoda Ses Performansının Geleceği

Günümüzde ses deneyimi, yalnızca sesin duyulmasından çok daha fazlasını ifade ediyor. Hem ev hem de stüdyo ortamlarında, müziğin inceliklerini, derin baslarını ve net tizleri eksiksiz yakalayabilmek, tutkunun ve profesyonelliğin önemli bir parçası haline geldi. Bu yazıda; hoparlörlerin çalışma prensibinden, türlerine, önde gelen markaların nerelerde ne amaçla kullanıldığına ve gelecekte bizi nelerin beklediğine kadar geniş bir perspektifle “sesin geleceği”ni ele alacağız.

Devamını Oku
16.05.2025
Canlı Performansın Güvencesi: Sennheiser Sahne ve Stüdyo Çözümleriyle Profesyonellik
Canlı Performansın Güvencesi: Sennheiser Sahne ve Stüdyo Çözümleriyle Profesyonellik

Canlı performansın kökenleri, antik Yunan’da inşa edilen büyük açık hava tiyatrolarına kadar uzanır. M.Ö. 5. yüzyılda Epidauros gibi amfi tiyatrolarda, mimari akustik sayesinde binlerce izleyici oyun sesini net duyabiliyordu. Orta Çağ’da dinsel litürjiler ve meydan vaazları, sahne prodüksiyonlarının öncüsü olurken, Rönesans’la birlikte İtalya’da Opera’nın doğuşu, canlı müzikle dramatik anlatıyı bir araya getirdi. İlk operalar; küçük salonlarda, canlı orkestra eşliğinde, duyguyu perdedeki pesta dönüştürerek seyirciyi büyüledi. Cihazlar yoktu; mimarinin ve sanatçının ses kullanımı, tüm yükü omuzlarında taşıyordu.

Devamını Oku
08.05.2025