1000₺ Üzeri Alışverişlerinizde Ücretsiz Kargo!
Hesabım
Sepetim
Bu yazımızda sizlerle beraber bir yaka mikrofonu nasıl kullanılır? Gibi sorulara ve genel olarak yaka mikrofonlarının kısa özelliklerine değinmiş bulunuyoruz.
Yaka mikrofonları genel olarak diğer tüm mikrofonlardan daha ergonomik ve kullanım olarak daha kolay olduğunu söyleyebiliriz. Yaka mikrofonları genellikle klipsi bir yapıya sahip bu sayede kıyafetinize ilikleyerel oldukça kolay bir şekilde kullanabilirsiniz. Yaka mikrofonları genel olarak diğer tüm mikrofon türlerine göre daha kolay kullanıma sahip ürünlerdir. Özellikle sahne performansları, video çekimleri, sunum yaparken ve konferans salonları gibi yerlerde oldukça sık kullanılır. Yalnız dikkat edilmesi gereken bir noktaya değinmek gerekirse, yaka mikrofonlarının kabloları biraz uzun tasarlanmıştır aslında bu durum bilerek yapılan bir şeydir. Çünkü bir yaka mikrofonu kullandığınızda bol kısmı önemsemeyip kayıt alırsanız genellikle yoğun bir dip ses gürültüsü ile karşılaşabilirsiniz. Bu durumu önlemek amacıyla mikrofon kablosunu vücudunuza sararak kullandığınız zaman, vücut topraklama görevi göreceği için kayıtlarınız sırasında asla dip gürültüsü problemi yaşamazsınız. İşte bu yüzden ister uygun fiyatlı ister pahalı fiyatlı bir yaka mikrofonu satın alıp bu problemi yaşamanız çok muhtemel.
Günümüzde yaka mikrofonları gelişen teknoloji sayesinde kablolardan kurtularak kablosuz olarak karşımıza çıkmaktadır. Kablolu yaka mikrofonu ve kablosuz yaka mikrofonu olmak üzere temelde 2 gruba ayırabiliriz. Bu iki grupta yer alan yaka mikrofonlarına değinecek olursak kablolu yaka mikrofonları genel olarak kablosuz yaka mikrofonlara oranla daha uygun fiyatlı olarak karşımızda çıkmaktadır. Bunun haricinde artık mobil tarafta kablolu yaka mikrofonlar ağırlıklı olarak kullanılmaktadır. Örneğin Sennheiser XS LAV serisini örnek gösterebiliriz. Bu sayede telefonunuzun direkt olarak trrs ya da type-c noktasından kablolu mikrofonları kullanabilirsiniz. Kablosuz yaka mikrofonlarına baktığımızda ise daha profesyonel çekimler ve fotoğraf/video kameralar için daha uygun olduğunu gördüğümüz modellerdir. Bu sayede açık alanda kablo derdi olmadan direkt olarak kablosuz ses akışı sağlayarak büyük bir kolaylık sağlamaktadır. Örneğin Sennheiser XSW-D Portable Lavalier Set gibi ürünler ile kablosuz bir şekilde alıcı - verici yoluysa ses sinyali iletmeniz mümkün.
Eğer daha fazla modele göz atmak isterseniz sitemiz üzerinden ilgili kategoriye gidebilirsiniz.
Profesyonel ses dünyasında mimari ve ticari mekânlara odaklanan çözümler söz konusu olduğunda, Bose Professional uzun yıllardır küresel ölçekte referans alınan markalardan biri. Otellerden restoranlara, perakende alanlarından ibadethanelere ve üniversitelere kadar çok çeşitli projede kullanılan Bose Professional sistemleri, özellikle mimariyle uyumlu, tasarımı gözeten ve yüksek performans sunan yapılarıyla öne çıkıyor.
Solid State Logic, yani SSL, 1969’dan beri profesyonel ses dünyasının en ikonik markalarından biri. İngiltere merkezli şirket; büyük format stüdyo miks masaları, sinyal işleyiciler ve bugün artık kişisel stüdyolara kadar inen yaratıcı araçlar üretiyor. Özellikle 4000 ve 9000 serisi analog konsollar, sayısız hit albümün arkasındaki “imza sound”un önemli bir parçası.
60’ların sonu ve 70’lerin başı, rock müziğin sınırlarını zorladığı, deneysel seslerin yükseldiği bir dönemdi. Bu ortamda İngiliz progresif rock grubu Pink Floyd, yalnızca bir müzik grubu olmaktan öteye geçti; atmosfer, sahne, görüntü ve sesin bir bütün hâline gelebileceğini gösterdi. Grup, Syd Barrett’ın ayrılmasından sonra yeni yönelimler benimsedi; özellikle albümleri Meddle ve sonrasında The Dark Side of the Moon, müzik tarihinin mihenk taşlarından oldu. Pink Floyd’un yaratıcı süreci yalnızca enstrümanların ötesine geçerek, sahne sunumundan görselliğe, kayıt tekniğinden sinemaya kadar uzandı.
Cumhuriyet’in kurucu lideri 1930’ların ikinci yarısında, sağlığı giderek zorlaşsa da ülkenin ritmini belirlemeye devam etti. Bugün 10 Kasım’da, kalıplaşmış cümlelere sığınmadan, 1935-1938 arasında nelerin değiştiğini; neleri bitirdiğini, neleri başlattığını ve hangilerinin ömrü yetmediği için yarım kaldığını hatırlayalım.
Cumhuriyet Bayramı, 29 Ekim 1923 tarihinde TBMM’nin Türkiye’nin yönetim biçimini cumhuriyet olarak ilan ettiği ve Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk Cumhurbaşkanı seçildiği tarihi işaret eder. Bu karar, “egemenlik kime aittir?” sorusunu tartışmaya yer bırakmadan millete bağladı. 1925’ten beri 29 Ekim resmî bayramdır; her yıl bir takvim yaprağı değil, ortak bir hafıza tazelenir.
Işıklar kısılır, sahnenin üzerinde ince bir sis dolaşır ve bir an sonra yıllardır görmediğimiz bir efsane karşımızdadır. Alkışlar yükselirken herkes aynı soruyu düşünür: “Bu nasıl mümkün?” Hologram konserler, nostaljiyi güncel teknolojiyle bir araya getirerek tam da bu duyguyu hedefliyor: sahiciye çok yakın bir sahne varlığı, üstüne sinema kalitesinde hikâye anlatımı.
Ses kartı (audio interface), mikrofon/enstrümanlardan gelen analog sinyali dijitale; bilgisayardan çıkan dijital sinyali de analoga çeviren merkez birimdir. Kayıt kalitesini artırır, uygun bağlantıları sağlar ve izleme (monitoring) akışını stabil tutar.
Ruh sağlığı, görünmez yaralarımızın sesi; insan olmanın temel bir parçasıdır. Her yıl 10 Ekim’de kutlanan Dünya Ruh Sağlığı Günü, bu görünmez alanı görünür kılmak, farkındalık yaratmak ve sessiz mücadelelere ışık tutmak için düzenlenir. Zihinsel sağlık, fiziksel sağlık kadar hayati bir unsurdur; çünkü duygularımızı, düşüncelerimizi ve davranışlarımızı şekillendirir. Ancak çoğu zaman “görünmediği” için ihmal edilir. Bu özel gün, işte tam da o sessizliği kırmak için var.
