Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Sepetim
Hoparlör Nedir ve Nasıl Çalışır?
21.03.2024

Hoparlör Nedir ve Nasıl Çalışır?

  Hoparlörler, ses sinyallerini elektrik enerjisinden mekanik titreşimlere dönüştüren elektroakustik cihazlardır. Temelde, bir hoparlör sürücüsü bu dönüşümü gerçekleştirir. Bir hoparlör sürücüsü, gelen elektrik sinyallerini hareketli bir bobin aracılığıyla manyetik bir alan oluşturarak dönüştürür. Bu manyetik alan, sabit bir mıknatıs tarafından oluşturulur. Akım, bobin boyunca geçirildiğinde, bobin manyetik alan içinde hareket eder ve hoparlör konisine bağlı olan bir ucu itilir veya çekilir. Bu hareket, hava basıncındaki değişiklikler yoluyla ses dalgalarının oluşturulmasına neden olur. Hoparlörler elektrik sinyallerini mekanik titreşimlere dönüştürerek sesi üretirler. Bu temel prensip, hoparlör teknolojisinin temelini oluşturur ve hoparlörlerin çalışmasını sağlar.

 

Hoparlörler Neden Kutuya Monte Edilir?

 

Kutular, hoparlörlerin performansını iyileştirmek ve ses kalitesini optimize etmek için kullanılır. İşte bunun nedenleri:

 

Düzenleme ve Kontrol: Hoparlörlerin kutuya monte edilmesi, hareketli parçaların kontrolünü sağlar. Özellikle, koninin arkasındaki basınç dalgasını düzenler ve dengeleyerek daha net ve keskin bir ses elde edilmesini sağlar. Kutu, hoparlörün titreşimlerini sınırlar ve istenmeyen rezonansları azaltır.

 

Düşük Frekans Tepkisi: Kapalı bir kutuya monte edilen hoparlörler, daha düzgün bir düşük frekans tepkisi sağlar. Kutu, hoparlörün düşük frekanslardaki performansını artırarak daha dolgun ve derin bas sesleri üretmesine yardımcı olur.

 

Direncin Azaltılması: Kutular, hoparlörün çevresel faktörlere karşı korunmasına yardımcı olur. Örneğin, kutu hoparlörün dış etkenlere maruz kalmasını önler ve sürücünün ömrünü uzatır.

 

Akustik Ayarlama: Kutular, hoparlörün akustik özelliklerini ayarlamak için tasarlanabilir. Özel olarak tasarlanmış kutular, hoparlörün ses karakteristiğini belirli bir şekilde şekillendirerek istenilen ses deneyimini sağlar.

 

Portlar ve Diğer Parçalar: Bazı hoparlör kutuları, liman delikleri veya diğer ek parçalar içerebilir. Bu parçalar, hoparlörün düşük frekans tepkisini daha da optimize eder veya bas performansını artırır.

 

Hoparlörlerin kutuya monte edilmesi, ses kalitesini iyileştirmek, performansı optimize etmek ve hoparlörün uzun ömürlü olmasını sağlamak için önemlidir. Kutular, hoparlörlerin mekanik ve akustik özelliklerini kontrol etmek için kritik bir rol oynar.

 

Çalışma Prensibi

 

Hoparlör sürücüsünün çalışma prensibi incelendiğinde; koninin hareketiyle hem önden hem de arkadan basınç dalgalarının oluştuğu görülür. Bu, koninin ileri hareketiyle pozitif basınç ve arkaya doğru hareketiyle negatif basınç oluşturur. Ancak, sürücünün boyutuna bağlı olarak, üretilen basınç dalgalarının birbirini etkili bir şekilde iptal etmesi mümkündür. Bu durumda, düşük frekanslar (bas) herhangi bir yararlı mesafede duyulmaz. Bu etkiyi evde denemek isterseniz, bir sürücüyü muhafazasından çıkararak, hoparlörün monte edilmiş haliyle karşılaştırdığınızda "tiny" ses kalitesindeki farkı fark edebilirsiniz.

 

Bir hoparlörün tüm frekanslarda iyi çalışabilmesi için, hoparlör konisinin arkasından oluşan basınç dalgasının önünde oluşan dalgayı iptal etmesi gereklidir. Bu, sürücünün büyük ve sert bir malzeme tabakasına monte edilmesi ile sağlanabilir. Ancak, bu tür bir bölme için büyük bir alan gerektiğinden, bu uygulama genellikle pratik değildir. Bu nedenle, kapalı kutular, bu etkiyi daha pratik bir şekilde gerçekleştirmenin bir yolunu sunar. Kapalı kutular, hoparlörün düşük frekanslardaki performansını optimize ederek daha dengeli bir ses üretimini sağlar.

 

Hoparlör Kutuları

 

Tüm hoparlör kutularının standart bir kutu şekline sahip olmadığını belirtmek önemlidir. Hoparlörün özellikleri ve kutunun boyutu, kapalı kutu hoparlör sisteminin düşük frekanslı davranışını tanımlar. Kapalı kutudaki hava, koninin itip çektiği bir yay gibi davranır ve bu, rezonans frekansının önemli ölçüde düştüğü bir sistem altında gerçekleşir. Hoparlörler hava geçirmez olmalıdır, çünkü kutudaki sızıntılar iptal işlemine zarar verebilir. Bazı hoparlörlerin delikleri veya yuvaları olduğunu fark etmiş olabilirsiniz. Bunlar, bas refleks muhafazasını oluşturur ve hoparlörün düşük frekans performansını artırır. Bas refleks hoparlörlerde arka ateşleme bas portu bulunabilir, bu da rezonans sisteminin bir parçasıdır.

 

Eğer doğru şekilde ayarlanırsa, hoparlörün yanıtının normalde düşeceği noktanın hemen altında bir rezonans oluşturarak sistemin bas performansını etkili bir şekilde genişletir. Bu, belirli bir sürücü için belirli bir muhafazadaki bağlantı noktasının doğru ayarlanmasıyla sağlanır. Ancak, sürücü değiştirilirse, aynı koni çapına sahip olsa bile, kutu ve bağlantı noktası ayarı artık uygun olmayabilir ve doğru çalışmayabilir. Pasif radyatörler kullanan hoparlörler, aynı temel prensibe dayanır. Bunlar, kapalı hava hacmi ile bas rezonansı oluşturan kütle yüklü, hareketsiz hoparlör konisi ile çalışır.

 

Hoparlör Sürücüleri

 

Hoparlörler genellikle tweeter'lar ve wooferlar olmak üzere iki boyutta sürücü kullanır. Bunun nedeni, tek bir sürücünün tüm duyulabilir spektrumu kapsayabileceği halde, karşılaştığı bazı kısıtlamalardır. Küçük sürücüler, yeterli bas üretmek için yetersiz hava hareketi sağlayabilirken, daha büyük sürücüler daha fazla hava taşıyabilir, ancak yönlenme sorunuyla karşı karşıya kalabilirler. Bu sorun, frekans arttıkça, hoparlör sürücülerinin daha yönlü hale gelmesiyle bilinen ışınlama olarak adlandırılır. Bu sorunu çözmek için, hoparlörler farklı boyutlarda sürücüler kullanır ve frekans aralığını belirli sürücü tiplerine göre bölerek, hoparlör kutusundaki frekans bölme ağı ile birlikte çalışır. Bu, yüksekler için tweeter'lar ve düşükler için wooferlar gibi frekans aralıklarını belirli sürücü tiplerine yönlendirir.

Aşağıdaki liste sitemizde satışı olan hoparlör modelleridir.

Behringer

 

PK108A 250W Aktif Taşınabilir Hoparlör

 

 

PK110A 350W Aktif Taşınabilir Hoparlör

 

 

PK115A Bluetooth Destekli Aktif Taşınabilir Hoparlör

 

 

Genelec

 

8010A 3'' Referans Monitörü

 

 

8050B 8'' Referans Monitörü

 

 

Neumann

 

KH 120 A 5'' Aktif Referans Monitör

 

Bowers&Wilkins

 

Formation Wedge Gümüş Kablosuz Hoparlör

Blog Son Eklenenler
21 Haziran: Yılın En Uzun Günü, Müzik Günü ve Yoga Günü
21 Haziran: Yılın En Uzun Günü, Müzik Günü ve Yoga Günü

21 Haziran, Kuzey Yarımküre’de yaz gündönümünün yaşandığı ve yılın en uzun gündüz süresine sahip olduğu tarihtir. Bu özel gün, Dünya’nın eksen eğikliğinden kaynaklanır. Güneş ışınları Yengeç Dönencesi’ne dik açıyla geldiğinden, Kuzey Yarımküre’de güneş en erken doğar ve en geç batar. Bu da doğa tutkunları, kampçılar ve açık hava etkinlikleri planlayanlar için adeta bir armağandır. Aynı zamanda tarım, astronomi ve takvim sistemleri açısından binlerce yıldır kutlanan, kutsal kabul edilen bu tarih, günümüzde de birçok kültürde festivaller ve kutlamalarla anılmaktadır.

Devamını Oku
20.06.2025
Müzik Tarihinde Dönüm Noktaları: Nostaljik Bir Bakış
Müzik Tarihinde Dönüm Noktaları: Nostaljik Bir Bakış

Müzik, insanlık tarihinin en eski ve evrensel ifade biçimlerinden biridir. Taş devrindeki ritüellerden modern dijital prodüksiyonlara kadar geçen binlerce yılda, sesin ve müziğin evrimi; kültürel, teknolojik ve estetik dönüşümlerle şekillendi. Bu yazı, müzik tarihinde önemli kilometre taşlarını, bunların ortaya çıkardığı yenilikleri ve müzik dünyasına yön veren sanatçıları dönemsel olarak ele alacaktır.

Devamını Oku
20.06.2025
Bateri Dünyasına Yolculuk: Ritmin Tarihi, Teknikleri ve Efsanevi İsimlerin İzinde
Bateri Dünyasına Yolculuk: Ritmin Tarihi, Teknikleri ve Efsanevi İsimlerin İzinde

Bateri; trampet (snare), bas davul (kick), tom-tom’lar, ziller (hi-hat, crash, ride) ve kimi zaman ek perküsyonlardan oluşan çok parçalı bir vurmalı çalgı setidir. Fikir, farklı davulları tek bir müzisyenin ayak pedalları ve iki bagetle çalabilmesine dayanır. “One-man band” yaklaşımı, 19. yüzyıl sonlarında salon orkestralarından caz kulüplerine uzanan evrimle bugünkü modern seti doğurdu.

Devamını Oku
05.06.2025
Ustalık Gerektiren Nadir Enstrümanlar: Keşfedilmemiş Akustik Hazineler
Ustalık Gerektiren Nadir Enstrümanlar: Keşfedilmemiş Akustik Hazineler

Müzik tarihi, insanlığın sesi şekillendirme merakının öyküsüdür. Mağara duvarlarına vuran çakmaktaşından 21. yüzyıl stüdyo sentezleyicilerine kadar her enstrüman, dönemin kültürüyle yoğrulmuş birer ses heykelidir. Bu yazıda ilk olarak enstrümanların nasıl ortaya çıktığına ve üretildiğine kısaca değinecek, ardından temel türleri gözden geçirip dünyada en çok ve en az çalınan örnekleri inceleyeceğiz. Son bölümdeyse, ustalık isteyen sekiz “keşfedilmemiş akustik hazine”ye yakından bakacağız.

Devamını Oku
30.05.2025
Efsanevi Besteciler ve Virtüözler: Klasik Müziğin Zirvesindeki Sanatçılar
Efsanevi Besteciler ve Virtüözler: Klasik Müziğin Zirvesindeki Sanatçılar

Klasik müzik, yüzyıllar boyunca insanlığın duygularını dillendiren evrensel bir dil oldu. Katedral korolarından modern konser salonlarına uzanan bu büyülü serüven, çağların dehasını ve tutkusunu notalara işlemiş bestecilerin izleriyle dolu. Gelin, geçmişten günümüze uzanan bu yolculukta “ilk”lerden “zirve”lere, efsanevi isimlerin hikâyelerini birlikte keşfedelim.

Devamını Oku
23.05.2025
Yenilikçi Hoparlörler: Ev ve Stüdyoda Ses Performansının Geleceği
Yenilikçi Hoparlörler: Ev ve Stüdyoda Ses Performansının Geleceği

Günümüzde ses deneyimi, yalnızca sesin duyulmasından çok daha fazlasını ifade ediyor. Hem ev hem de stüdyo ortamlarında, müziğin inceliklerini, derin baslarını ve net tizleri eksiksiz yakalayabilmek, tutkunun ve profesyonelliğin önemli bir parçası haline geldi. Bu yazıda; hoparlörlerin çalışma prensibinden, türlerine, önde gelen markaların nerelerde ne amaçla kullanıldığına ve gelecekte bizi nelerin beklediğine kadar geniş bir perspektifle “sesin geleceği”ni ele alacağız.

Devamını Oku
16.05.2025
Canlı Performansın Güvencesi: Sennheiser Sahne ve Stüdyo Çözümleriyle Profesyonellik
Canlı Performansın Güvencesi: Sennheiser Sahne ve Stüdyo Çözümleriyle Profesyonellik

Canlı performansın kökenleri, antik Yunan’da inşa edilen büyük açık hava tiyatrolarına kadar uzanır. M.Ö. 5. yüzyılda Epidauros gibi amfi tiyatrolarda, mimari akustik sayesinde binlerce izleyici oyun sesini net duyabiliyordu. Orta Çağ’da dinsel litürjiler ve meydan vaazları, sahne prodüksiyonlarının öncüsü olurken, Rönesans’la birlikte İtalya’da Opera’nın doğuşu, canlı müzikle dramatik anlatıyı bir araya getirdi. İlk operalar; küçük salonlarda, canlı orkestra eşliğinde, duyguyu perdedeki pesta dönüştürerek seyirciyi büyüledi. Cihazlar yoktu; mimarinin ve sanatçının ses kullanımı, tüm yükü omuzlarında taşıyordu.

Devamını Oku
08.05.2025
Ses Kartlarının Evrimi: Müzik Prodüksiyon Deneyiminizi Geliştirin
Ses Kartlarının Evrimi: Müzik Prodüksiyon Deneyiminizi Geliştirin

Müzik prodüksiyonuna adım atarken, en temel yapı taşlarından biri doğru ses kartını seçmektir. Peki “ses kartı” tam olarak ne işe yarar, nereden geldi ve bugün geldiğimiz noktada hangi markalar öne çıkıyor? Gelin, bu soruları cevaplayalım.

Devamını Oku
02.05.2025