1000₺ Üzeri Alışverişlerinizde Ücretsiz Kargo!
Hesabım
Sepetim
Ses kayıt cihazlarının ana mantığı cihaza bağlı bir mikrofon veya cihazın kendi mikrofonu ile analog ses dalgalarını yakalayıp dijital ses sinyaline dönüştürüp depolamaktır. Bu cihazlar farklı türlere ve farklı kullanım amaçlarına sahiptirler. Genellikle taşınabilir ve kullanımı kolay olan cihazlardır.
Ses kayıt cihazları, dijital veya analog olarak ses kaydedebilirler. Dijital Ses Kaydediciler, genellikle dahili bellek veya harici bir hafıza kartı kullanarak dijital olarak ses kaydeder ve taşınabilir, hafif ve kullanımı kolay cihazlar olarak karşımıza çıkarlar. Analog ses kaydediciler ise manyetik bant veya kaset kullanarak analog olarak ses kaydederler, büyük ve taşınması zor cihazlardır ve genellikle profesyonel stüdyolarda bulunur. Ses dalgalarının kayıt edildiği bantların maliyetlerinden ve kayıt işleminin dijital Ses Kayıt Cihazlarına oranla daha zahmetli olmasından kaynaklı günümüzde çok yaygın olarak kullanılmamaktadırlar.
Ses Kayıt Cihazlarının kullanımları türlerine ve çalışma prensiplerine göre değişim gösterebilmektedir.
Dijital Ses Kaydedicilerde, cihazın şarj edilmesi veya pillerinin takılması gerekebilir. Analog cihazlarda ise, manyetik bant ve kaset takılması gerekebilir.
Kayıt almak istediğiniz sese ve zevkinize göre Ses Kayıt Cihazınızın ayarlarını yapmanız oldukça önemlidir. Alacağınız ses kaydına göre kayıt süresi, ses kalitesi ve ses düzeyi kontrolü gibi ayarların yapılması alacağınız kaydın daha kaliteli olmasını ve prodüksiyon aşamasında daha kaliteli bir ses ile çalışmanız konusunda size yardımcı olacaktır.
Taşınabilir Ses Kayıt Cihazlarının çoğunda bir SD kart soketi bulunur ve bu soket sayesinde SD kartınızda kayıt ettiğiniz sesleri depolayabilir ve sonradan kullanabilirsiniz.
Ses kartı veya USB mikserlerde dahili bir depolama seçeneği bulunmadığından dolayı ses kaydı almanız için bir bilgisayara ihtiyaç duyacaksınızdır.
Ses Kayıt Cihazları kendi içerisinde özelliklerine göre birkaç farklı türlere ayrılmıştır.
Bunlar:
Dijital Kaydediciler
Analog Ses Kaydediciler
Telefondan Kaydediciler
Bilgisayar Kaydediciler
Mikrofonlar ve Video Kameralar
olarak ayrılırlar.
Günümüzde Ses Kayıt Cihazları Toplantılar, konferanslar, röportajlar, eğitim ve müzik kayıtları gibi alanlarda kullanılabilirler.
İş toplantıları, konferanslar, eğitim seminerleri ve diğer benzer etkinlikler, ses kaydedicilerle kaydedilebilir. Bu şekilde, toplantı veya konferans sırasında söylenenleri daha sonra tekrar dinleyip notlarınızı tamamlayabilirsiniz.
Gazeteciler ve Araştırmacılar, röportajları kaydetmek için de ses kaydı alan ekipmanlar kullanılır. Bu cihazlar, röportajların tam olarak anlaşılması konusunda yardımcı olur ve bilgi doğrudan aktarılabilir bir hale getirir.
Ses Kayıt Cihazlarının en çok kullanıldığı sektör sizin de tahmin edebileceğiniz üzere müzik sektörüdür. Sanatçılar ve müzisyenler stüdyoda enstrüman veya vokal kaydı alabilmek için Ses Kayıt Cihazlarını kullanırlar. Kayıt türüne veya yerine göre büyük ve çok kanallı analog mikserler veya cebe sığabilecek boyutta tek kanallı ses kartları tercih edilebilir.
Ses Kayıt Cihazı Alırken en çok dikkat edilmesi gereken konu sizin ihtiyaçlarınızı sonuna kadar karşılayacak bir cihaz seçmenizdir.
Eğer Field Recording yani “Saha Kayıtları” yapıyor iseniz Tascam DR-40X gibi bir el kayıt cihazını tercih etmeniz en mantıklısı olacaktır.
Müzik prodüksiyon veya stüdyo kayıt gibi konular ile ilgileniyor iseniz çaldığınız enstrümana veya almak istediğiniz ses kaydı kalitesine göre bütçenize uygun Behringer UMC22 gibi veya daha üst düzey kayıt yapma olanağına sahip olan Universal Audio Apollo Twin X QUAD Thunderbolt gibi bir ses kartı veya yine bütçenize uygun Behringer QX1002USB gibi bir mikser veya daha yüksek kanallı Behringer X32 gibi bir mikser tercihinde bulunabilirsiniz.
Yukarıda da söylediğim gibi, ekipman tercihi yaparken dikkat edilmesi gereken en önemli faktör alacağınız ekipmanın ihtiyaçlarınıza uygun olup olmadığıdır.
Eğer profesyonel kalitede bir ses kaydı almak istiyor iseniz bütçenizi Apollo Twin X QUAD gibi bir ses kartından yana kullanmanız kayıt edeceğiniz sesin kalitesi açısından en doğrusu olacaktır.
Eğer davul kaydı gibi yüksek kanallı akustik kayıtlar alıyor iseniz ihtiyaçlarınızı karşılayacak sayıda kanala sahip bir mikser edinmeniz en doğrusu olacaktır. Zevkinize ve ihtiyaçlarınıza göre mikser tercihinizi efektli veya efektsiz olarak tercih edebilirsiniz.
Günlük yaşam akışınızda duyduğunuz sesleri stüdyo kalitesinde kayıt edebileceğiniz veya röportaj gibi işlerde kullanabileceğiniz bir cihaz arıyor iseniz Tascam DR-40X veya Zoom H6 gibi bir cihaz edinebilirsiniz.
Profesyonel ses dünyasında mimari ve ticari mekânlara odaklanan çözümler söz konusu olduğunda, Bose Professional uzun yıllardır küresel ölçekte referans alınan markalardan biri. Otellerden restoranlara, perakende alanlarından ibadethanelere ve üniversitelere kadar çok çeşitli projede kullanılan Bose Professional sistemleri, özellikle mimariyle uyumlu, tasarımı gözeten ve yüksek performans sunan yapılarıyla öne çıkıyor.
Solid State Logic, yani SSL, 1969’dan beri profesyonel ses dünyasının en ikonik markalarından biri. İngiltere merkezli şirket; büyük format stüdyo miks masaları, sinyal işleyiciler ve bugün artık kişisel stüdyolara kadar inen yaratıcı araçlar üretiyor. Özellikle 4000 ve 9000 serisi analog konsollar, sayısız hit albümün arkasındaki “imza sound”un önemli bir parçası.
60’ların sonu ve 70’lerin başı, rock müziğin sınırlarını zorladığı, deneysel seslerin yükseldiği bir dönemdi. Bu ortamda İngiliz progresif rock grubu Pink Floyd, yalnızca bir müzik grubu olmaktan öteye geçti; atmosfer, sahne, görüntü ve sesin bir bütün hâline gelebileceğini gösterdi. Grup, Syd Barrett’ın ayrılmasından sonra yeni yönelimler benimsedi; özellikle albümleri Meddle ve sonrasında The Dark Side of the Moon, müzik tarihinin mihenk taşlarından oldu. Pink Floyd’un yaratıcı süreci yalnızca enstrümanların ötesine geçerek, sahne sunumundan görselliğe, kayıt tekniğinden sinemaya kadar uzandı.
Cumhuriyet’in kurucu lideri 1930’ların ikinci yarısında, sağlığı giderek zorlaşsa da ülkenin ritmini belirlemeye devam etti. Bugün 10 Kasım’da, kalıplaşmış cümlelere sığınmadan, 1935-1938 arasında nelerin değiştiğini; neleri bitirdiğini, neleri başlattığını ve hangilerinin ömrü yetmediği için yarım kaldığını hatırlayalım.
Cumhuriyet Bayramı, 29 Ekim 1923 tarihinde TBMM’nin Türkiye’nin yönetim biçimini cumhuriyet olarak ilan ettiği ve Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk Cumhurbaşkanı seçildiği tarihi işaret eder. Bu karar, “egemenlik kime aittir?” sorusunu tartışmaya yer bırakmadan millete bağladı. 1925’ten beri 29 Ekim resmî bayramdır; her yıl bir takvim yaprağı değil, ortak bir hafıza tazelenir.
Işıklar kısılır, sahnenin üzerinde ince bir sis dolaşır ve bir an sonra yıllardır görmediğimiz bir efsane karşımızdadır. Alkışlar yükselirken herkes aynı soruyu düşünür: “Bu nasıl mümkün?” Hologram konserler, nostaljiyi güncel teknolojiyle bir araya getirerek tam da bu duyguyu hedefliyor: sahiciye çok yakın bir sahne varlığı, üstüne sinema kalitesinde hikâye anlatımı.
Ses kartı (audio interface), mikrofon/enstrümanlardan gelen analog sinyali dijitale; bilgisayardan çıkan dijital sinyali de analoga çeviren merkez birimdir. Kayıt kalitesini artırır, uygun bağlantıları sağlar ve izleme (monitoring) akışını stabil tutar.
Ruh sağlığı, görünmez yaralarımızın sesi; insan olmanın temel bir parçasıdır. Her yıl 10 Ekim’de kutlanan Dünya Ruh Sağlığı Günü, bu görünmez alanı görünür kılmak, farkındalık yaratmak ve sessiz mücadelelere ışık tutmak için düzenlenir. Zihinsel sağlık, fiziksel sağlık kadar hayati bir unsurdur; çünkü duygularımızı, düşüncelerimizi ve davranışlarımızı şekillendirir. Ancak çoğu zaman “görünmediği” için ihmal edilir. Bu özel gün, işte tam da o sessizliği kırmak için var.
