1000₺ Üzeri Alışverişlerinizde Ücretsiz Kargo!
Hesabım
Sepetim
Bir hoparlör en temel anlamıyla ses frekans yükselteci çıkışında elde edilen AC elektriksel sinyallerini ses sinyaline çeviren üründür. Bu sayede sevdiğimiz herhangi bir müziği bu sayede keyifle dinleyebiliriz.
Sizlerle birlikte hoparlör türleri ve kullanım alanlarına bakıp en doğru seçimi yaparak kendine uygun olan türde bir hoparlör seçebilirsiniz.
Kayıtlarınız sırasında projenizi dinleme imkanı sunan ve sesi olabildiğince doğru veren ürünlerdir. Stüdyo referans monitörler sağ ve sol olmak üzere iki adetten oluşan (bazı modeller tek adetli satılabiliyor) yakın dinleme alanında sizlere çokça yardımcı olan stüdyo malzemesinin olmazsa olmazıdır.
Normal hoparlör ve referans monitör arasında bulunan en önemli özellik ise normal hoparlörler tamamen sizin müzik zevkinize bağlı olarak ve müzik dinleme kalitesini arttırma hedefinde bulunarak EQ edilmiş veya böyle bir imkan sunarak müzik dinleme olanağı sağlamaktadır. Eğer referans monitörlerde böyle bir şey olsaydı mixing veya mastering sırasında oldukça kötü sonuçlar çıkarabilir ve projenizin bir hiç olmasına neden olabilir.
İster profesyonel sanatçı olun ister bu işlere yeni başlayan bir insan olun. Bulunduğunuz ortamda ya da stüdyoda kayıt sırasında dinleme yapabileceğiniz türde bir ekipmandır. Sıradan Referans Monitörlere oranla biraz daha bas filtreli olup DJ Prodüksiyon ortamında vazgeçilmez bir üründür.
Harici bir amplifikatöre ihtiyacı olmayan ve içinde amplifikatör bulunan hoparlörlere aktif hoparlör denmektedir. Genellikle profesyonel kayıt stüdyolarında tercih edilen aktif hoparlörler, kablolarla uğraşmak istemeyen kişiler için oldukça kullanışlıdır. Ayrıca, aktif hoparlörlerde harici amplifikatörlere ihtiyaç duymazsınız. Bu yüzden de hoparlörünüzü harici bir amplifikatöre bağlamanız için pek çok kabloya ihtiyacınız yoktur. Sınırlı alanları olan ve kabloların çok yer kaplamasını istemeyen kişiler için birebir olan aktif hoparlörler aynı zamanda yüksek çözünürlüklü müzik dinlemek isteyen kişiler için de uygundur.
Genellikle aynı hoparlörlerin yatay veya dikey olarak birbirine monte edilmesiyle elde edilen hoparlör çeşidine Line Array hoparlör denmektedir. Özellikle konserlerde geniş bir kitleye ses iletmek için tasarlanmış olan line array hoparlörlerin dikey versiyonları dinleyicilerin büyük bir çoğunluğuna sesi iletirken, yatay versiyonları daha dar bir alana ses iletmektedir. Aktif, pasif, column ve subbass hoparlör gibi bir hoparlör çeşidi olan line array hoparlörler sahne performansları ve konserlerde oldukça fazla tercih edilmektedir.
Portatif PA yani taşınabilir hoparlörler, kolayca paketlenebilen ve taşınabilen bir hoparlör tipi olup, aynı zamanda kaynaktan gelen ses dalgalarını güçlendirir ve daha yüksek performans elde edilmesini sağlar. Taşınabilir hoparlörler sahip olduğu avantajlar sebebiyle pek çok kişi tarafından oldukça tercih edilir. Devamlı seyahat eden müzisyenler, farklı şehirlerde canlı performans sergileyecek olan sanatçılar ve gittikleri her yerde kendi hoparlörünü de götürmek isteyen herkes için ideal olan taşınabilir hoparlörler aynı zamanda set olarak da karşımıza çıkabilir. Siz de kendinize en uygun modeli tercih edip direkt olarak Portatif PA Hoparlör satın alabilirsiniz.
Pasif hoparlör, gücünü harici bir amplifikatörden alır ve amplifikatöre hoparlör kablosu ile bağlanır. Pasif hoparlörler genellikle evde kullanım içindir. Pasif hoparlörler, içlerinde amplifikatör bulunmadığı için oldukça hafiftir. Bu yüzden, taşıma ve kullanım açısından oldukça kolaydırlar. Eğer devamlı gezen bir müzisyenseniz, konserlerinizde pasif hoparlör kullanmak istiyorsanız ya da pasif hoparlörleri müzik dinleme amaçlı kullanmak istiyor fakat çok fazla seyahat ediyorsanız, pasif hoparlörler bazı kolaylıklar sunmaktadır.
“Sütun” olarak da bilinen column hoparlör, line array hoparlörlere benzer şekilde çalışmaktadır. Column hoparlörlerin içerisinde dikey olarak sıralanmış birden fazla sürücü mevcuttur. Bu hoparlör tipi, uzun yıllardır, kiliseler, amfiler, tren istasyonları ve havaalanlarında kullanılmaktadır.
Eski versiyonlarına oranla bazı özelliklerinin değiştirilmesi ve performansının yükseltilmesi üzerine, column hoparlörler eski popülaritesini yeniden elde etmiştir. Oldukça ince bir şekle sahip oldukları için column hoparlörler diğer hoparlörlere oranla daha az bir yer kaplarlar. Bu sayede alan tasarrufu sağlayabilirsiniz. Ayrıca, line array hoparlörlere benzer olarak, column hoparlörler de kullanıldıkları mekanın en ön sırasından en arka sırasına kadar eşit ve tutarlı ses dağıtımı sağlar. Yüksek performans alabileceğiniz line array benzeri column hoparlörler aynı zamanda line array hoparlörlere oranla çok daha uygun fiyatlara sahiptir.
_0.jpg)
Kelime anlamı olarak ‘’High Fidelity’’ anlamına gelmektedir. Normal müzik sistemlerine göre hata payı en aza indirilmiş olan sistem genellikle ev ortamı için kullanıma uygun ve bu doğrultuda geliştirilme sağlanmıştır.
Bu hoparlör tiplerine bağlı olarak siz de bağlı bulunduğunuz ortama göre bir hoparlör seçebilir ve daha sonrasında uygun bir şekilde kullanabilirsiniz.
Profesyonel ses dünyasında mimari ve ticari mekânlara odaklanan çözümler söz konusu olduğunda, Bose Professional uzun yıllardır küresel ölçekte referans alınan markalardan biri. Otellerden restoranlara, perakende alanlarından ibadethanelere ve üniversitelere kadar çok çeşitli projede kullanılan Bose Professional sistemleri, özellikle mimariyle uyumlu, tasarımı gözeten ve yüksek performans sunan yapılarıyla öne çıkıyor.
Solid State Logic, yani SSL, 1969’dan beri profesyonel ses dünyasının en ikonik markalarından biri. İngiltere merkezli şirket; büyük format stüdyo miks masaları, sinyal işleyiciler ve bugün artık kişisel stüdyolara kadar inen yaratıcı araçlar üretiyor. Özellikle 4000 ve 9000 serisi analog konsollar, sayısız hit albümün arkasındaki “imza sound”un önemli bir parçası.
60’ların sonu ve 70’lerin başı, rock müziğin sınırlarını zorladığı, deneysel seslerin yükseldiği bir dönemdi. Bu ortamda İngiliz progresif rock grubu Pink Floyd, yalnızca bir müzik grubu olmaktan öteye geçti; atmosfer, sahne, görüntü ve sesin bir bütün hâline gelebileceğini gösterdi. Grup, Syd Barrett’ın ayrılmasından sonra yeni yönelimler benimsedi; özellikle albümleri Meddle ve sonrasında The Dark Side of the Moon, müzik tarihinin mihenk taşlarından oldu. Pink Floyd’un yaratıcı süreci yalnızca enstrümanların ötesine geçerek, sahne sunumundan görselliğe, kayıt tekniğinden sinemaya kadar uzandı.
Cumhuriyet’in kurucu lideri 1930’ların ikinci yarısında, sağlığı giderek zorlaşsa da ülkenin ritmini belirlemeye devam etti. Bugün 10 Kasım’da, kalıplaşmış cümlelere sığınmadan, 1935-1938 arasında nelerin değiştiğini; neleri bitirdiğini, neleri başlattığını ve hangilerinin ömrü yetmediği için yarım kaldığını hatırlayalım.
Cumhuriyet Bayramı, 29 Ekim 1923 tarihinde TBMM’nin Türkiye’nin yönetim biçimini cumhuriyet olarak ilan ettiği ve Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk Cumhurbaşkanı seçildiği tarihi işaret eder. Bu karar, “egemenlik kime aittir?” sorusunu tartışmaya yer bırakmadan millete bağladı. 1925’ten beri 29 Ekim resmî bayramdır; her yıl bir takvim yaprağı değil, ortak bir hafıza tazelenir.
Işıklar kısılır, sahnenin üzerinde ince bir sis dolaşır ve bir an sonra yıllardır görmediğimiz bir efsane karşımızdadır. Alkışlar yükselirken herkes aynı soruyu düşünür: “Bu nasıl mümkün?” Hologram konserler, nostaljiyi güncel teknolojiyle bir araya getirerek tam da bu duyguyu hedefliyor: sahiciye çok yakın bir sahne varlığı, üstüne sinema kalitesinde hikâye anlatımı.
Ses kartı (audio interface), mikrofon/enstrümanlardan gelen analog sinyali dijitale; bilgisayardan çıkan dijital sinyali de analoga çeviren merkez birimdir. Kayıt kalitesini artırır, uygun bağlantıları sağlar ve izleme (monitoring) akışını stabil tutar.
Ruh sağlığı, görünmez yaralarımızın sesi; insan olmanın temel bir parçasıdır. Her yıl 10 Ekim’de kutlanan Dünya Ruh Sağlığı Günü, bu görünmez alanı görünür kılmak, farkındalık yaratmak ve sessiz mücadelelere ışık tutmak için düzenlenir. Zihinsel sağlık, fiziksel sağlık kadar hayati bir unsurdur; çünkü duygularımızı, düşüncelerimizi ve davranışlarımızı şekillendirir. Ancak çoğu zaman “görünmediği” için ihmal edilir. Bu özel gün, işte tam da o sessizliği kırmak için var.
