Bu yazımızda temel konumuz soğuk algınlığı yaşadığımız dönemlerde projemiz üzerinde çalışırken veya sahneye çıkarken neler yapabiliriz? Bu süreçte kayıt almak doğru mu? gibi sorulara cevap arayacağız.
Meslek olarak sadece şarkı söylediğimiz ya da meslek olarak sadece müzisyenlik yaptığımız durumlarda hayata dair gerçekleştirmemiz gereken sorumluluklar var. Faturalar, kira ve birçok diğer giderler olduğu için, bir şekilde hayatımızı devam ettirmemiz gerekiyor ve hayatımızı devam ettirmek için belli projelerde çalışmak veya sahneye çıkmak gerekebiliyor. Bunun sonucunda iptal edilen her proje aslında bir gidere dönüşüyor ve kısıtlamaya neden olabiliyor.
Soğuk algınlığı, sesin tam anlamıyla oluşmasına ve sağlıklı bir şekilde çıkmasına izin vermiyor. Bu durumda eğer bir projeyi bitirmek zorunda veya sahneye çıkmak zorunda iseniz daha önceden bu durumu test etmemiz gerekiyor. Yani bir soğuk algınlığı yaşadığımızda sesimizin nasıl etkilendiğini gözlemlemek gerekir. Bu durumda öncelikle bol bol egzersiz yapıp sesinizin nerelerde ne yaptığını çok iyi biliyor olmanız gerekmekte. Yani sesinizi ne kadar iyi tanırsanız soğuk algınlığı ile projenizi bitirmede o kadar çok rahat edersiniz.
Proje sırasında veya sahnede karşılaştığımız durumlarda ise kesinlik en önemli dikkat edeceğiniz nokta normalden daha az tuşe ile söylemeniz gerekiyor. Aslında bakarsanız söylemek istediğiniz şarkının söyleyeceğiniz partisyonu olabilecek en az tuşe ile nasıl çıkartabiliriz bunu bulmamız gerekiyor. Bunu da şöyle sağlayabiliriz normal zamanlarda yani hasta olmadığımız zamanlarda yaptığımız dinamik egzersizleri sesimizin hangi tuşede nasıl tepki vereceğini bize fikir veriyor ve bu sayede oluştumak istediğimiz sesi ve tavrı oluşturabileceğimiz en düşük tuşe hakkında fikrimiz oluyor.
Soğuk algınlığı sırasında normalde çok rahat söylediğiniz bazı şarkıları adeta söyleyemiyorsunuz. Eğer notalar arası mesafe açılmaya başlarsa genellikle o mesafelerde çatlamalar meydana gelebiliyor. Bu durumda yapabileceğiniz en basit çözüm ise ilgili seslere gitmek olacaktır. Bu sayede daha az eforla benzer bir etkiyi yaratabilirsiniz.
Ayrıca hasta olduğumuz dönemlerde in-ear monitör sistemlerinin faydası bir kez daha ortaya çıkıyor. Bu in-ear monitör sistemleri sayesinde dışardaki sesten yalıtılmış bir şekilde kendinizi ne kadar net ve bir o kadar anlaşılır bir şekilde duyarsanız tuşenizi kontrol etmeniz o kadar kolay bir hale geliyor.
Son olarak aslında bakarsanız en sağlıklı yöntem hasta olduğunuz zaman projelerinizi veya sahnelerinizi ertelemek olacaktır fakat böyle bir durum yoksa eğer yukarıda belirttiğimiz öneriler ile bir şekilde günü kurtarabilirsiniz.