Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Sepetim
Doğru Mikrofon Kullanımı: Profesyonel İpuçları ve Tavsiyeler
02.08.2024

Doğru Mikrofon Kullanımı: Profesyonel İpuçları ve Tavsiyeler

 

 Mikrofonumuz ne kadar kaliteli ve ne kadar pahalı olursa olsun yanlış ve eksik kullanımda kulağa hoş gelmeyen kayıtlar duyarız.

Uygun mikrofon tekniğini, neden önemli olduğunu ve nasıl elde edileceğini bu yazımızda paylaşacağız.

 

Doğru Mikrofon Seçimi Nasıl Yapılır?

 

Öncelikle ne yapmak istediğimizi bilmemiz gerekir.  Bu bir enstrüman kaydı mı yoksa vokal kaydı mı olacak? Enstrüman kaydı olacaksa hangi enstrüman? Ve buna en uygun mikrofon ne olmalı gibi noktaları netleştirmemiz gerekir.

 

Mikrofon Türleri ve Kullanım Alanları

 

Tüm mikrofonlar benzer şekilde çalışır. Havadaki ses titreşimlerine yanıt veren bir diyafram vardır. Bu titreşim, bir ses üretmek için yükseltilmiş bir elektrik sinyaline dönüştürülür.

Üç ana mikrofon türü vardır. Dinamik, kondenser ve şerit.

 

Dinamik mikrofonlar; genellikle davul veya gitar gibi daha yakın kayıt amaçları için kullanılır. Sesleri genellikle orta menzilli odaklıdır. Daha yüksek SPL’ler ile başa çıkabilir. Konserlerde, canlı performanslarda, DJ setlerinde ve genel olarak yüksek ses seviyelerinin bulunduğu ortamlarda idealdir.

 

Kondenser mikrofonlar; ses titreşimlerine daha duyarlıdır. Dinamik mikrofonlardan daha yüksek bir frekans tepkisine ve dinamik aralığa sahiptirler. Kondenser mikrofonların çalışması için fantom gücü adı verilen bir güç kaynağı gerekir. Bu kapsülü güçlendirmek için gereklidir.

 

Şerit mikrofonlar; daha yumuşak ve daha incedirler. Genellikle kondansatör mikrofonlarının vurgulanan üst frekanslarına sahip olmazlar ve dinamik mikrofonların aksine SPL değişikliklerine daha çok duyarlıdırlar. Genellikle geleneksel bir teknolojiye sahip olurlar ve bazı modeller vintage ses arayan profesyoneller için tercih edilir.

 

Mikrofon Yerleştirme Teknikleri

 

Kullanım durumunuza bağlı olarak kayıtlarınızda değişikliklere sebep olabilirsiniz. Bu kaliteli bir mikrofon kullanıyor olsanız bile istemediğiniz bir kayıt almanızla sonuçlanacaktır.

 

Mikrofona yakın konuşmak daha fazla sesin patlamasına sebep olur. Patlayan sesler, odaklanmamış hava üfleyen seslerdir. En yaygın patlayan sesler P ve B harfleridir. Bunun önüne geçmek için mikrofona belli bir açıyla örneğin 45 dereceden daha az bir açıyla konuşun. Alternatif olarak pop filtre veya rüzgarlık kullanabilirsiniz.

Bir çok mikrofonun yerleşik pop filtreleri bulunur. Bulunmayan modeller için bir tane satın alabilirsiniz. Pop filtre veya rüzgarlık patlayan sesleri önler.

Mikrofon standı kullanın; bir podcast için masa tripodu veya canlı performanslar için sahne standı uygun olacaktır. Eğer bir standınız yoksa kayıt alırken mikrofonunuzu tutun.

Ancak kayıt alırken stabilite ve sabitlik önemli bir nokta olduğu için masa standı veya ayaklı bir stand edinmeniz sağlıklı olacaktır. Bu özellikle hassas mikrofonlar için önemlidir.

Çeşitli mikrofon stantları, farklı yüksekliklerde ve açılarda ayarlanabilir, bu da farklı enstrümanlar ve vokal stilleri için uygun pozisyonlamayı mümkün kılar.

Mikrofonun ideal pozisyonda yerleştirilmesi, sesin en iyi şekilde yakalanmasına yardımcı olur ve akustik olarak optimize edilmiş bir kayıt sağlar.

 

 

Mikrofon Ayarları ve Ses Kalitesi Nasıl İyileştirilir?

 

Mikrofonunuzda yapacağınız ayarlamalar sizin de yapmak istediğiniz iş doğrultusunda ilerlemelidir. Spesifik olarak herkes tarafından doğru kabul edilen ayarlar bulunmasa da kayıtlarınızı iyileştirebilmeniz adına bazı noktalara değineceğiz. Her programda, sesi izlemek için kullanabileceğiniz bir desibel metre bulunur. Ses dinleyerek kontrol sağlamayı deneyin.

 

Desibel metre tam dolu görünüyorsa kayıt genellikle bozulmuş olur ve dinlemesi hoş olmayabilir. Eğer desibel metre düşük seviyede kalıyorsa, kayıt muhtemelen çok yumuşak veya yetersiz olacaktır.

Ses kesilmesi (Clipping), desibel seviyesinin çok yüksek, 0 dB’nin üzerinde olması durumunda meydana gelir. Bu sesin bozulmasına sebep olur ve bozulmuş kayıtlar genellikle düzeltilemez.

 

Dijital bir mikrofon kullanıyorsanız, desibel seviyesini -6 ile -12 dB arasında ayarlayın. Kazancı değiştirmek için mikrofonunuzdaki düğmeyi kullanabilirsiniz. Analog bir mikrofon kullanıyorsanız, preamfi kullanın. Gain düğmesini bularak -8 ile -12 dB arasında ayarlayın.

 

Doğru ayar yaptığınız kayıt türüne göre değişir. Vokal veya enstrüman kaydı arasında farklar vardır. Eğer vokal kaydı yapıyorsanız -6 dB gibi yüksek bir ayar yeterli olacaktır. Eğer yüksek sesli bir enstrüman çalıyorsanız, kesilmeden kaçınmak için kazancı daha düşük ayarlamanız gerekecektir.

 

Analog mikrofonlar kendi kazanç kontrolüne sahip olmadığından, ses alabilmek için başka bir cihaza bağlanmaları gerekir. Bir preamfi, mikrofonun sinyalini alır ve sesi daha yüksek hale getirecek şekilde güçlendirir. Mikrofonu bağladıktan sonra düzenleme yapabilirsiniz.

 

Kazancı -8 ile -12 dB arasında ayarlayabilirsiniz. Ardından bir kayıt alın ve dinleyin. Eğer kayıt yetersiz geliyorsa, ses seviyesini artırmak için kazancı biraz yükseltin. Ancak, ses çok yüksek olduğunda bozulacağı için dikkatli olun.

 

 

Mikrofon bakım ve temizlik önerileri

 

Bir mikrofon çok farklı şekillerde kullanılır ve sık sık el değiştirir. Bu durumlarda tükürük, ter ve cilt mikrofon ve kablolar üzerinde izler bırakır. Peki mikrofonlarımızı nasıl temiz tutabiliriz?

 

Mikrofon türlerini göz önünde bulundurarak nasıl temizleyebileceğimize bakalım;

 

Çoğu el tipi mikrofonun çıkarılabilir metal ızgarası vardır. Izgarayı mikrofonun üzerinden gevşetin. Izgaranın içindeki köpük insertini çıkartın. Metal ızgarayı %70 izopropil alkol çözeltisine sıkarak veya batırarak temizleyin. Izgaradaki kir, ruj vb. temizlemek için fırça kullanın. Köpük insertini sabun veya sıcak su ile yıkayın. Mikrofonun gövdesini dezenfekte edici bir temizleme bezi veya alkolle ıslatılmış bir bezle silin. Yıkanan bileşenleri kurutun. Hava ile kurumasını beklemeniz sağlıklı olacaktır. Ardından bileşenleri yeniden birleştirin.

 

Kondansatör mikrofon temizlemek, daha az sökülebilir ızgaraya sahip olmaları ve elektronik olarak çok daha hassas olmaları nedeniyle daha zorlu bir iştir. Bu yüzden, kondansatör mikrofonu temizlerken dikkatli olmak önemlidir. Kuru, yumuşak bir diş fırçası kullanarak ızgarayı nazikçe fırçalayın. Mikrofonun ızgaradan uzaklaşacak şekilde aşağıya dönük olmasına dikkat edin. Kir veya pisliği ızgaradan geçirip mikrofona itmemeye özen gösterin. Mikrofonun gövdesini temizlemek için dezenfektan bir mendil kullanabilirsiniz.

Bu yazımızda sizlerle mikrofonları hangi özelliklerini göz önünde bulundurarak seçebileceğimize, stüdyomuza nasıl yerleştireceğimize, kayıt esnasında hangi ayarları yapmamızın sağlıklı olacağına ve son olarak bakımını nasıl sağlayabileceğimize değindik.

İyi ve kaliteli kayıtlar alabilmemiz için her zaman en pahalı veya en kaliteli ürünleri tercih etmemiz gerekmiyor. Doğru kaynaklardan bilgiler edinerek ve gerekli ayarlamaları yaparak, orta düzey ürünlerle de duymak istediğiniz kayıtları elde edebilirsiniz.

Mikrofonlarla alakalı diğer yazılarımıza göz atmak isterseniz aşağıdaki linkleri ziyaret edebilirsiniz.

Blog Son Eklenenler
21 Haziran: Yılın En Uzun Günü, Müzik Günü ve Yoga Günü
21 Haziran: Yılın En Uzun Günü, Müzik Günü ve Yoga Günü

21 Haziran, Kuzey Yarımküre’de yaz gündönümünün yaşandığı ve yılın en uzun gündüz süresine sahip olduğu tarihtir. Bu özel gün, Dünya’nın eksen eğikliğinden kaynaklanır. Güneş ışınları Yengeç Dönencesi’ne dik açıyla geldiğinden, Kuzey Yarımküre’de güneş en erken doğar ve en geç batar. Bu da doğa tutkunları, kampçılar ve açık hava etkinlikleri planlayanlar için adeta bir armağandır. Aynı zamanda tarım, astronomi ve takvim sistemleri açısından binlerce yıldır kutlanan, kutsal kabul edilen bu tarih, günümüzde de birçok kültürde festivaller ve kutlamalarla anılmaktadır.

Devamını Oku
20.06.2025
Müzik Tarihinde Dönüm Noktaları: Nostaljik Bir Bakış
Müzik Tarihinde Dönüm Noktaları: Nostaljik Bir Bakış

Müzik, insanlık tarihinin en eski ve evrensel ifade biçimlerinden biridir. Taş devrindeki ritüellerden modern dijital prodüksiyonlara kadar geçen binlerce yılda, sesin ve müziğin evrimi; kültürel, teknolojik ve estetik dönüşümlerle şekillendi. Bu yazı, müzik tarihinde önemli kilometre taşlarını, bunların ortaya çıkardığı yenilikleri ve müzik dünyasına yön veren sanatçıları dönemsel olarak ele alacaktır.

Devamını Oku
20.06.2025
Bateri Dünyasına Yolculuk: Ritmin Tarihi, Teknikleri ve Efsanevi İsimlerin İzinde
Bateri Dünyasına Yolculuk: Ritmin Tarihi, Teknikleri ve Efsanevi İsimlerin İzinde

Bateri; trampet (snare), bas davul (kick), tom-tom’lar, ziller (hi-hat, crash, ride) ve kimi zaman ek perküsyonlardan oluşan çok parçalı bir vurmalı çalgı setidir. Fikir, farklı davulları tek bir müzisyenin ayak pedalları ve iki bagetle çalabilmesine dayanır. “One-man band” yaklaşımı, 19. yüzyıl sonlarında salon orkestralarından caz kulüplerine uzanan evrimle bugünkü modern seti doğurdu.

Devamını Oku
05.06.2025
Ustalık Gerektiren Nadir Enstrümanlar: Keşfedilmemiş Akustik Hazineler
Ustalık Gerektiren Nadir Enstrümanlar: Keşfedilmemiş Akustik Hazineler

Müzik tarihi, insanlığın sesi şekillendirme merakının öyküsüdür. Mağara duvarlarına vuran çakmaktaşından 21. yüzyıl stüdyo sentezleyicilerine kadar her enstrüman, dönemin kültürüyle yoğrulmuş birer ses heykelidir. Bu yazıda ilk olarak enstrümanların nasıl ortaya çıktığına ve üretildiğine kısaca değinecek, ardından temel türleri gözden geçirip dünyada en çok ve en az çalınan örnekleri inceleyeceğiz. Son bölümdeyse, ustalık isteyen sekiz “keşfedilmemiş akustik hazine”ye yakından bakacağız.

Devamını Oku
30.05.2025
Efsanevi Besteciler ve Virtüözler: Klasik Müziğin Zirvesindeki Sanatçılar
Efsanevi Besteciler ve Virtüözler: Klasik Müziğin Zirvesindeki Sanatçılar

Klasik müzik, yüzyıllar boyunca insanlığın duygularını dillendiren evrensel bir dil oldu. Katedral korolarından modern konser salonlarına uzanan bu büyülü serüven, çağların dehasını ve tutkusunu notalara işlemiş bestecilerin izleriyle dolu. Gelin, geçmişten günümüze uzanan bu yolculukta “ilk”lerden “zirve”lere, efsanevi isimlerin hikâyelerini birlikte keşfedelim.

Devamını Oku
23.05.2025
Yenilikçi Hoparlörler: Ev ve Stüdyoda Ses Performansının Geleceği
Yenilikçi Hoparlörler: Ev ve Stüdyoda Ses Performansının Geleceği

Günümüzde ses deneyimi, yalnızca sesin duyulmasından çok daha fazlasını ifade ediyor. Hem ev hem de stüdyo ortamlarında, müziğin inceliklerini, derin baslarını ve net tizleri eksiksiz yakalayabilmek, tutkunun ve profesyonelliğin önemli bir parçası haline geldi. Bu yazıda; hoparlörlerin çalışma prensibinden, türlerine, önde gelen markaların nerelerde ne amaçla kullanıldığına ve gelecekte bizi nelerin beklediğine kadar geniş bir perspektifle “sesin geleceği”ni ele alacağız.

Devamını Oku
16.05.2025
Canlı Performansın Güvencesi: Sennheiser Sahne ve Stüdyo Çözümleriyle Profesyonellik
Canlı Performansın Güvencesi: Sennheiser Sahne ve Stüdyo Çözümleriyle Profesyonellik

Canlı performansın kökenleri, antik Yunan’da inşa edilen büyük açık hava tiyatrolarına kadar uzanır. M.Ö. 5. yüzyılda Epidauros gibi amfi tiyatrolarda, mimari akustik sayesinde binlerce izleyici oyun sesini net duyabiliyordu. Orta Çağ’da dinsel litürjiler ve meydan vaazları, sahne prodüksiyonlarının öncüsü olurken, Rönesans’la birlikte İtalya’da Opera’nın doğuşu, canlı müzikle dramatik anlatıyı bir araya getirdi. İlk operalar; küçük salonlarda, canlı orkestra eşliğinde, duyguyu perdedeki pesta dönüştürerek seyirciyi büyüledi. Cihazlar yoktu; mimarinin ve sanatçının ses kullanımı, tüm yükü omuzlarında taşıyordu.

Devamını Oku
08.05.2025
Ses Kartlarının Evrimi: Müzik Prodüksiyon Deneyiminizi Geliştirin
Ses Kartlarının Evrimi: Müzik Prodüksiyon Deneyiminizi Geliştirin

Müzik prodüksiyonuna adım atarken, en temel yapı taşlarından biri doğru ses kartını seçmektir. Peki “ses kartı” tam olarak ne işe yarar, nereden geldi ve bugün geldiğimiz noktada hangi markalar öne çıkıyor? Gelin, bu soruları cevaplayalım.

Devamını Oku
02.05.2025